HAC  VE  UMRE  KONUSU

 

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

 

Gücü yetene Haccın farz oluşu babı :

 

“ … Ömer r.a şöyle dedi : Bir gün biz Rasulullah’ın yanında bulunuyor iken birden yanımıza elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah, üzerinde yolculuk eseri olmayan ve bizden kendisini kimsenin tammadığı bir adam çıkageldi. Nihayet Nebi s.a.v’in yanına oturdu. İki dizini onun dizine dayadı, iki elini dizlerinin üzerine koydu ve :

Ya Muhammed, bana İslam’dan haber ver dedi. Rasulullah s.a.v : “ İslam, Allah‘tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah‘ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı kılman, zekatı vermen, ramazan orucunu tutman, yoluna gücün yeterse Beyti hac etmendir “ buyurdu. 0 adam : Doğru söyledin dedi. Ömer dedi ki : Biz buna hayret ettik, hem soruyor hem de Rasulullah’ı tasdik ediyordu...”

 

Müslim : 8/1

 

“ … İbni Ömer r.a’dan. Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : “ İslam beş esas üzere kurulmuştur : Allah‘tan başka ilah olmadığına ve Muhammed‘in Allah‘in Rasulü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucunu tutmak ve hac etmektir.”

 

Müslim 16/22 Buhari 8-Ter:165 Nesei 8/108 Tirmizi 2609 ibni Huzeyme 308-309 İbni Hibban 158-1446 lbni Mende 40-148- iman Humeydi 703 Taberani 13203-M. Kebir  Beğavi 6 Ahmed 2/143 Albani 781-el-İrva

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v bize hutbe irad etti ve : Ey insanlar ! Allah size haccı farz kıldı hac ediniz,buyurdu. Bir adam : Ya Rasulallah, her sene mi ? dedi. Rasulullah sustu, cevap vermedi. 0 adam bu sözü üç kere tekrarladı. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v :  Eğer ben evet deseydim, her sene hac etmeniz size vacip olurdu ve siz de şüphesiz ona güç yetiremezdiniz. Ben size - bir şey emretmeyip sizi -  kendi halinize bıraktığım müddetçe siz de beni kendi halime birakınız. Muhakkak ki sizden önceki milletler çok soru sormaları ve Nebilerine karşı ihtilaf etmeleri sebebiyle helak olmuşlardır. Dolayısıyla ben size bir şey emrettiğim zaman siz bunu gücünüz yettiğince yerine getirin, bir şeyi de yasakladığım zaman artık onu terk ediniz,buyurdu.

 

Müslim 1337/412 Nesei 2618 lbni Hibban 3704-3705 Dare kutni 2/281 Beyhaki 4/326 Ahmed 2/508 Albani 979-el-İrva

 

 “ … Enes b. Malik r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v’e bir şey sormaktan men edilmiştik. Çöl ahalisinden akıllı bir kimsenin gelip Rasulullah’a bir şeyler sorması bizim de onu dinlememiz hoşumuza giderdi. ( Bir gün ) çöl ahalisinden bir adam geldi ve şöyle dedi :

- Ey Muhammed ! Elçin bize geldi ve seni Allah’ın rasul olarak gönderdiğini söylediğini bize haber verdi ? dedi. Rasulullah s.a.v :

- Doğru söylemiştir, dedi. Adam :

- Semayı kim yarattı ? dedi. Rasulullah s.a.v :

- Allah, dedi. Adam :

- Yeri kim yarattı ? dedi. Rasulullah s.a.v :

- Allah, dedi. Adam :

- Yeryüzündeki bu dağları kim dikti ? dedi. Rasulullah  s.a.v :

- Allah, dedi. Adam :

- Yeryüzündeki faydalı şeyleri kim yarattı ? dedi. Rasulullah s.a.v :

- Allah, dedi. Adam :

- Semavat ve arzı yaratan, orada dağları yükseltip faydalı şeyler meydana getiren Allah hakkı için seni gerçekten Allah’mı resul yaptı ? dedi. Rasulullah :

- Evet, dedi. Adam :

- Bize gelen elçin, her gün ve gecede üzerimize beş vakit namazm farz olduğunu söyledi ? dedi. Rasulullah s.a.v :

- Doğru söylemiştir, dedi. Adam :

- Seni rasul gönderen Zata yemin veriyorum, bunu sana gerçekten Allah mı emretti ? Rasulullah s.a.v :

- Evet, dedi. Adam :

- Elçin, bizim mallarımızdan zekatın üzerimize farz olduğunu söyledi ? Rasulullah s.a.v :

- Doğru söylemiştir, dedi. Adam :

- Seni rasul gönderen Zata yemin veriyorum, bunu sana gerçekten Allah mı emretti ? Rasulullah s.a.v :

- Evet, dedi. Adam :

- Elçin, her sene ramazan ayında orucun üzerimize farz olduğunu söyledi ? dedi. Rasulullah s.a.v :

- Doğru söylemiştir, dedi. Adam :

- Seni rasul gönderen Zata yemin veriyorum, bunu sana gerçekten Allah’mı emretti ? Rasulullah s.a.v :

- Evet, dedi. Adam :

- Elçin, yoluna gücü yetene Kabe’yi hac etmenin üzerimize farz olduğuhu söyledi ? Rasulullah s.a.v :

- Doğru söylemiştir, dedi. Adam :

- Seni rasul gönderen Zata yemin veriyorum, bunu sana gerçekten Allah mı emretti ? Rasulullah s.a.v :

- Evet, dedi. Adam :

- Seni hak ile gönderen Zata yemin ederim ki, bana anlattığın bu şeylere bir şey eklemeyeceğim ; bunlardan hiçbir şeyi de eksiltmeyeceğim, dedi. Arkasını dönüp gidince, Nebi s.a.v : Eğer doğru söylüyorsa elbette cennete girer, buyurdu.

 

Nesei 2090 Müslim 12/10 İbni Ebi Şeybe 4-5-el-İman Tirmizi 619 Ahmed 13010

 

Hacca gücü yetenlerin acele etmeleri babı :

 

“ …  İbni Abbas r.a’dan Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : Her kim hacca gitmek için muradederse acele etsin. Çünkü kişi hastalanır, niyeti bozolur - binit hayvanı kaybolur - veya ihtiyaçlar baş gösterir. ”

 

Ahmed : 1 / 214,255,323 - Beyhaki : 4 / 339 - Hakim : 1 / 448 - Ebu Davud : 2.c.1732 - Darimi : 4.c.1791.n – Camiu’s Sağir : 3.c.3549.n

 

Hac ve umrenin fazileti ve günahlara kefaret oluşu babı :

                               

“ …  Ebu Hureyre r.a’dan Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu :Her kim bu Beyt‘i hac eder refes* ve fisk etmezse, o kimse annesinin kendisini doğurduğu gibi tertemiz evine döner.”

 

* Refes, çirkin ve fahiş söz etmek, kadınla cinsi münasebette bulunmaktır.

 

Buhari 1819-Ter : 1711 Müslim 1350/438 Nesei 2626 Tirmizi 811 Darimi 2/31 İbni Mace 2889  İbni Hibban 3694 Tayalisi 2519 Humeydi 1004 Abdurrezzak 8800 Dare kutni 2/284 Beyhaki 5/262 Beğavi 1841 Ahmed 2/484

 

“ … Ebu Hureyre r.a dan. Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu :Umre, diğer umreye kadar ikisi arasındaki işlenen günahlara kefarettir. Mebrur olan haccın karşılığı ise, ancak cennettir. ”

 

Buhari 1773-Ter:1672 Müslim 1349/437 Malik 11346 Nesei 2628 İbni Mace 2888 İbni Huzeyme 2513 İbni Hibban 3696 Abdurrezzak 8799 Beyhaki 5/261 Beğavi 1843

 

“ … Aişe r.anha dan Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : Arefe günü olduğu kadar Allah’ın kendisinde ateşten çok kul azat ettiği hiçbir gün yoktur. 0 gün Allah Arafat‘ta vakfe yapanlara yakınlaşırda sonra onlarla, meleklere karşı iftihar ederek : Bunlar ne istiyor ( ki buralara kadar geldiler ve burada toplandılar ) ? buyurur.” 

Müslim 1348/436

 

Kabul olunmuş bir hacc, kadınların cihadıdır babı :

 

“ … Aişe şöyle dedi : Ben : Ya Rasulallah, biz kadınlar sizinle beraber savaş ve cihad edemez miyiz ? Dedim. Rasulullah s.a.v :Siz kadınlar için cihadın en iyisi ve en güzeli hac etmektir, makbul olan hacdır, buyurdu. Aişe : Ben bu sözü işittikten sonra hac etmeyi hiç terk etmedim, dedi. ”

 

Buhari 1861-Ter:1744 Beyhaki 4/326 Ahmed 6/79 Albani 5796.S. Cami

 

İhrama girme yerleri babı :

 

“ … İbni Omer den Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : Medine ahalisi Zu‘l-Huleyfe‘den, Şam ahalisi Cuheyfe‘den, Necd ahalisi Karn, mevkiinden, itibaren ihrama girer telbiye getirir. “

İbni Ömer : Rasulullah s.a.v’in :Yemen ahalisi de Yelemlem mevkiinden itibaren ihrama girer telbiye getirir, buyurduğu bana ulaştı, dedi.”

 

Buhari 1525-Ter:1452 Müslim 1182/113 Malik 1/330-331 Ebu Davud 1737 Nesei 2651-2654 Tirmizi 831 İbni Mace 2914 lbni Hibban 3761 Beyhaki 5/26 Beğavi 1858

 

“ … İbni Abbas şöyle dedi : Nebi s.a.v Medine ahalisi için Zu’l-Huleyfe’yi, Şam ahalisi için Karnu’l-Menazil’i, Yemen  ahalisi için  Yelemlem’i mikat ( yerleri olarak ) tayin etti. Bu yerler o memleket ahalileri ve başka memleketten olup da hac ve umre yapmak isteyip yolları bu mikatlara uğrayan kimseler için mikattır. Bu mikatların berisinde, Mekke tarafındaki yerlerde bulunan kimselere de bulundukları mekanlar mikattır. Mekke ahalisi ise Mekke’de ihrama girer.”

 

Buhan 1526 -Ter : 1452 - 1524 Müslim 1181/11 Ebu Davud 1738 Nesei 2656-2653 Darimi 2/30 İbni Mace 2915 İbni Huzeyme 25909 İbn Carud 413 Tayalisi 2606 Dare kutni 2/237 Beyhaki 5/29 Beğavi 1859 Ahmed 11238 Albani 996-el-Irva

 

“ … Ebu’z Zubeyr şöyle dedi : Cabir’e ihrama girme yeri sorulmuştu. Bunun üzerine Cabir : Ben işittim - Cabir’in Nebi’den merfu olarak rivayet ettiğini zannediyorum - şöyle buyurdu :Medine ahalisinin ihrama girme yeri Zu‘l-Huleyfe‘dir. Diğer yoldan Cuhfe‘dir. Irak ahalisinin ihrama girme yeri Zat-ı Irk‘tır. Necd ahalisinin ihrama girme yeri Karn‘dır. Yemen ahalisinin ihrama girme yeri ise Yelemlem‘dir.”

Müslim : 1183/1

 

İhramlının giysisi ve ona mubah olan fiiller babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Bir kimse : Ya Rasulallah, ihrama giren kişi elbiselerden neler giyebilir ? dedi. Rasulullah s.a.v :Gömlekler, sarıklar, şalvarlar, bornuslar ve mestler giyemez. Fakat iki terlik bulamayan kimse mestlerini topuklarından aşağıya kadar kessin ve öyle giysin. Bir de - ihramda olduğunuz müddetçe - zağferan ve versle boyanmış bir şey de giymeyin, buyurdu.

 

Buhari : 1542 Ter : 1464.s Müslim 1177/ Malik 1/324 Ebu Davud 1824 Nesei 2669 Tirmizi 833 Darimi 2/31 İbni Mace 2929 İbn Carud 461 İbni Huzeyme 2599 İbni Hibban 3784 Tayalisi 1839 Humeydi 626) 2/230 Beyhaki 5/49-50 Ahmed 2/29.32

 

“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : Bir kimse ayağa kalktı ve : Ya Rasulallah, bize ihramda hangi elbiseleri giymemizi emredersin, dedi. Nebi s.a.v : Gömlekler, şalvarlar, sarıklar, bornuslar giyilmez. Ancak iki terlik bulamayan kimse mestlerini topuklarından aşağıya kadar kessin ve öyle giysin. Bir de - ihramda olduğunuz müddetçe - zağferan ve versle boyanmış bir şey de giymeyin. İhramlı kadın yüzüne peçe takmasın, ellerine eldiven geçirmesin, buyurdu.

 

Buhari 1838-Ter:1730 Ebu Davud 1825 Nesei 2672

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v’den işittim Arafat’ta hutbe irad ederken buyuruyordu ki : iki terlik bulamayan iki mest giysin, izar bulamayan da şalvar giysin. “

 

Buhari 184 Müslim 1178/4 Ebu Davud 1829 Nesei 2670 Tirmizi 8834 İbni Mace 2931 İbni Hibban 3781 Tabarani 12810-M. Kebir

 

AÇIKLAMA : Terlik bulamayıp mest giyecek kimse onu topuklara kadar kesip Öyle giyinmek zorundadır. Az önceki zikredilen Hadis de bu anlatılmaktadır.

 

 “ … Safvan b.Ya’la şöyle dedi : Keşke ben Rasulullah’ı kendisine vahy indiğinde görseydim der dururdu. Nihayet Nebi s.a.v Ci’rane mevkiinde bulunduğu sırada, üzerinde bir kumaş kendini gölgelendirmiş ve yanında ashabından bir grup insanlar var iken, güzel koku sürünmüş bir kişi yanına geldi de : Ya Rasulallah, güzel koku süründükten sonra bir cübbe içinde umre için ihrama giren kimse hakkında ne buyurursunuz ? dedi. Nebi s.a.v bir müddet baktı. Müteakiben kendisine vahy geldi. Bunun üzerine Ömer, Ya’la’ya gel diye işaret etti. Ya’la geldi başını Nebi’yi örtmekte olan örtünün altına soktu. Nebi yüzü kızarmış, hırıltılı bir ses çıkartıyordu. Bu şekilde bir saat kadar kaldı. Sonra o hal Nebi s.a.v’den sıyrıldı ve :Biraz önce bana umreyi soran kimse nerede ?, buyurdu. Soruyu soran kimse arandı ve bulunup Nebi’nin yanına getirildi. Nebi s.a.v : Üzerindeki kokuyu üç kere yıka ve   cübbeyi de çıkar ve haccında yaptığın amellerini umrende de yap, buyurdu. 

 

Buhari 4985-Ter : 5079 - 1536 Müslim 1180/6 Malik 1/328 Ebu Davud 1819 Nesei 2667 Tirmizi 836 İbn Carud 447 - 449 İbni Hibban 3779 Tayalisi 1323 Tabarani 22/653-654-M. Kebir Humeydi 790-79) Dare kutni 2/231 Beyhaki 5/56 Ahmed 4/222

 

İhrama giren kimsenin gusül abdesti alması babı :

 

“ … Abdullah b. el-Huneyn şöyle dedi : Abdullah b. Abbas ve Misver b. Mahreme, Mekke’ye yakın Ebva mevkiinde ihramlının başını yıkama hususunda ihtilaf ettiler. İbni Abbas : İhramlı kimse başını yıkayabilir, dedi. Misver ise : yıkayamaz dedi. - Ravi Abdullah b. Huneyn dedi ki - Bu ihtilaf üzerine Abdullah b. Abbas beni, Ebu Eyyüb el-Ensari’ye gönderdi. Ben Ebu Eyyub’u bir kuyunun iki direği arasında bir bezle kendini perdelemiş olarak yıkanırken buldum. Kendisine selam verdim. Bu kimdir ? , dedi.

Ben : Abdullah b. Huneyn’im. Beni Abdullah b. Abbas sana gönderdi, senden Rasulullah s.a.v ihramlı iken başını nasıl yıkıyor idi diye soruyorum, dedim. Ebu Eyyub elini kendini perdeleyen bezin üzerine koydu ve bezi indirdi. Başı bana iyice gözüktü. Sonra kendisine su döken insana su dök dedi. 0 kimse de başına su döktü. Ebu Eyyub iki elini ileri geri götürerek başını ovdu ve : Rasulullah s.a.v’i işte böyle yaparken gördüm dedi.”

 

Buhari 1840-Ter: 1731-1732 Müslim 1205/91 Ebu Davud 1840 Nesei 2664 Darinıi 2/30 İbni Mace 2934 İbn Carud 441 İbni Huzeyme 2650 İbni Hibban 3948 Humeydi 379 Dare kutni 2/272 Beyhaki 5/63 Beğavi 1983 Ahmed 5/418-421

 

Hasta olan ihramlının tedavisi babı :

                                    

“ … Nubeyh b. Vehb şöyle dedi : Biz Eban b. Osman ile beraber yola çıktık. Melel mevkiine geldiğimizde Ömer b.Ubeydullah gözlerinden rahatsız oldu. Revha’ya geldiğimizde ağrısı şiddetlendi. Eban b. Osman’a haber göndererek ne yapacağını sordu. Eban da ona : Gözlerine sabirli bir sargı bağla, diye haber gönderdi. Zira Osman r.a Rasulullah’tan, Rasululllah ihramlı iken gözleri ağrıyan kimsenin gözlerini sabirli bezle bağladı,diye kendisine tahdis etmiştir.”

 

Müslim : 1204/89 Ebu Davud 1838 Nesel 2710 Tirmizi 952 İbn Carud 443 İbni Huzeyme 2654 İbn Hibban 3954 Tayalisi 85 Humeydi : 34 Ahmed 1/65

 

İhramlının bir özür sebebiyle ihramdan çıkma şartı babı :

 

“ … Aişe r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v amcası Zübeyr b. Abdulmuttalib’in kızı Dubaa’nın yanına girdi ve : Herhalde hacca gitmek istiyorsun, buyurdu. Duba : Vallahi kendimi hasta hissediyorum, dedi. Rasulullah ona : Ey Dubaa, sen hac et - hacca niyet ederken de - ey Allah’ım, beni hac amellerinden alıkoyduğun yerde ihramdan çıkacağım şeklinde şart yap,buyurdu...

 

Buhan 5089-Ter:5182 Müslim 1207/104 Nesei 2767 İbn Carud 420 İbni Hibban 3773-3774 Tabarani 24/833-M. Kebir Beyhaki 5/221 Beğavi 2000

 

“  İbni Abbas r.a şöyle dedi : Zübeyr b. Abdulmuttalib’in kızı Dubaa Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve : Ben ağır bir kadınım, hac da etmek istiyorum. Bana ne emredersin, dedi. Rasulullah s.a.v : Hac niyetiyle ihrama gir ve : Beni hac amellerinden alıkoyduğun yerde ihramdan çıkacağım şeklinde şart yap, buyurdu...

 

Müslim 1208/106 Ebu Davud 1776 Nesei 2765 - 2766 Tirmizi 1941 Darimi 2/34-35 İbni Mace 2938 İbn Carud : 415 İbni Hibban 3775 Tabarani 12023-M. Kebir Dare kutni 2/34-35 Beyhaki 5/22 1.222


Hayızlı ve nifaslı kadının ihramı babı :

 

“ … İbni Abbas r.a’dan Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Hayız ve nifaslı olan kadınlar, mikata geldikleri vakit, yıkanırlar, ihrama girerler ve Kabe’yi tavaf etmenin dışında hac menseklerinin hepsini yerine getirirler.”

 

Ebu Davud 1744 Ahmed 1/364 Albani 1818.es.Sahiha

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Esma b. Umeys  Ebu Bekir’in  oğlu Muhammed’i - Zu’l-Huleyfe’deki - Şecere mevkiinde dünyaya getirdi.

Rasulullah s.a.v Ebu Bekir’e Esma’nın gusül abdesti almasını ve telbiye getirmesini emretti.”

Müslim 1209/109 Ebu Davud : 1743 İbni Mace : 1911

 

İhrama girerken güzel koku sürünme babı :

 

“ … Nebi s.a.v’in eşi Aişe r.anha şöyle dedi : Ben Rasulullah s.a.v’i ihrama girerken, ihramı için, bir de ihramdan çıkışı için Kabe’yi tavaf etmeden önce güzel koku ile kokulandırırdım.”

 

Buhari 1539-Ter : 1462 Müslim 1191/46-1189/31 Ebu Davud 1745 Nesei 2683-2684 Darimi 2/33 İbni Mace 2926 İbnu Carud : 414 İbni Huzeyme 2580-2581 İbni Hibban 3766 Tayalisi 1418 Ebu Ya’la 4712 Humeydi 210 Dare kutni 2/274 Beyhaki 5/34 Beğavi 1863 Ahmed 6/39- Albani 1047-el-İrva

 

“ … Said b. Cubeyr şöyle dedi : İbni Ömer r.a ihrama girdiğinde zeytin yağı ile yağlanırdı. Mansur dedi ki : Ben İbni Ömer’in ihrama girerken koku sürünmekten çekindiğini İbrahim en-Nehai’ye söyledim o bana söyle dedi : Sen onun sözünü ne yapacaksın ? - Rasulullah’ın fiili uygulaması ona muhalif olarak sabit olmuştur. - Bana el-Esved, Aişe den tahdis etti o, Rasulullah’ı ihramlı iken, başının ayrım yerlerindeki kokunun parlaması hala gözümün önündedir, dedi.

 

Buhari 1537-1 538-Ter : 1462 Nesei 2693-2695

 

İhramda hacamat yaptırma - kan aldırma - babı :

 

“ … İbni Buheyne r.a şöyle dedi :Nebi s.a.v ihramlı iken Mekke yolunda Lahyu Cemel mevkiinde başının ortasına hacamat yaptırdı.”

 

Buhari Ter : 5734 Müslim 1203/88 Nesei 2850 Darimi 2/37 İbni Mace 3481 İbni Hibban 3953 Beyhaki 5/65 Beğavi 1985


“ …
 İbni Abbas r.a şöyle dedi :Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ihramlı iken kendisine hacamat yaptırdı.”

 

Buhari 1835-Ter : 1728 Müslim 1202 Ebu Davud 1835 Nesei 2845-2846 Tirnıizi 839 Darimi 2/37 İbni Mace 3081 lbn Carud 442 İbni Huzeyme 2651-2655 İbni Hibban 3951 Ebu Ya’la 2390-2360 Tabarani 10853-12141-M. Kebir Dare kutni 2/239 Beyhaki 5/85 Beğavi 1984 Ahmed 1/221

 

İhramlının başını tıraş edip fidye vermesi babı :

 

“ … Ka’b b. Ucre şöyle dedi : Hudeybiye’de bitler yüzüme saçılır halde ben Nebi’nin yanına taşındım. Nebi : Ben meşakkatin sende bu dereceye ulaştığını bilmiyordum. Sen bir koyun bulabilir misin ?, buyurdu. Ben : Hayır, dedim. Nebi s.a.v : Üç gün oruç tut, yahut her bir fakire yarım sa‘ olmak üzere altı fakire yiyecek ver ve başını tıraş et, buyurdu.” Ka’b : İşte bu Ayet

“ ……. İçinizden hasta olan yahut başından bir rahatsrzlık bulunan - bundan dolayı  tıraş  olmak zorunda kalan - kimse, oruçtan, sadakadan veya  kurbandan - biriyle -  fidye vardır .... “  Bakara : 196

 hususi olarak benim hakkımda geldi, fakat o umumi olarak size de şamildir dedi.”

 

Buhari 4517-Ter : 4212 Müslim 1201/85 Tirmizi 2973 İbni Mace 3089 Tayalisi 1062 Tabarani 19/300.M. Kebir Ahmed 4/242

 

“ … Ka’b b. Ucre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v Hudeybiye’de yanıbaşımda durdu. 0 vakit başımdan bitler saçılıyordu. Rasulullah s.a.v : Başındaki haşereler sana eza veriyor mu ?,buyurdu. Ben : Evet dedim. Rasulullah : 0 halde başını tıraş et..... , buyurdu.” Ka’b : İşte  

“ …. İçinizden hasta olan yahut başından bir rahatsrzlık bulunan - bundan dolayı  tıraş  olmak zorunda kalan - kimse, oruçtan, sadakadan  veya  kurbandan - biriyle -  fidye vardır .... “  Bakara : 196  

Ayeti benim hakkımda indi. Nebi s.a.v bana : Üç gün oruç tut, yahut altı fakire bir ferak - medinenin bir ölçü birimi üç sa’ -  sadaka ver, veya kolayına gelen bir hayvanı kurban et, buyurdu.”

 

Buhari 1815-Ter : 1708

 

İhramlıya Av Yapmasının Yasak Oluşu Babı :

 

“ … Ebu Katade şöyle dedi : Rasulullah s.a.v hac görevini yapmak için Medine’den yola çıktı. Onunla beraber sahabeler de yola çıktılar. ( Ravha’ya ulaştıklarında düşmanların kendilerine saldıracaklarını Rasulullah’a haber verdiler. ) Bunun üzerine Nebi içlerinde Ebu Katade’nin de bulunduğu sahabelerden bir grubu gönderdi ve : Sizler deniz sahil yolunu tutunuz, nihayetinde buluşuruz, buyurdu. Onlar deniz sahili yolunu tuttular. Nebiden ayrıldıktan sonra Ebu Katade hariç hepsi ihrama girdiler, yalnız o ihrama girmedi. Onlar giderlerken bir ara yaban eşeği - yani zebra - sürüsü gördüler. Ebu Katade yaban eşeklerinin üzerine hücum etti ve onlardan bir dişi eşek vurdu. Onların hepsi binitlerinden indiler ve onun etinden yediler. Birbirlerine : Bizler ihramlı olduğumuz halde av eti yiyebilir miyiz ? Dediler. Yaban eşeğinin etinden arta kalanı yanlarımızda taşıdık. Rasulullah s.a.v’e geldikleri vakit de diler ki : Ya Rasulallah, biz ihrama girmiştik, Ebu Katade ise ihrama girmemiş haldeydi. Bir sürü yaban eşeği gördük. Ebu Katade onların üzerine hücum etti ve onlardan bir tanesini öldürdü. Bizler binitlerimizden inip onun etinden yedik. Sonra birbirimize : Bizler ihramlı olduğumuz halde av etini yiyebilir miyiz ? dedik. Onun etinden arta kalanı yanımızda taşıyıp buraya getirdik. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem :Sizden hiç kimse Ebu Katade‘ye o yaban eşeğine hücum etmesini emir yahut işaret etti mi ?,buyurdu. Sahabeler : Hayır dediler. Rasulullah s.a.v : 0 halde bu av etinden artanı yiyiniz,buyurdu.”

 

Buhan 1824-Ter : 1719 Müslim 1196/56 Malik 1/350/76 Ebu Davud 1852 Nesei 2815.2824 Tirmizi 847 ibni Mace 3093 İbni Carud 435 İbni Huzeyme 2635 Abdurrezzak 8337-8338 Humeydi 424 Dare kutni 21291 Beyhaki 5/189 Beğavi 1988

 

İhrama Girerken Hediye Kurbanını Taklit ve İşar Etme babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v öğle namazını Zu’l-Huleyfe’de kıldırdı. Sonra kurbanlık dişi devesinin getirilmesini emretti. Deve getirilince onun hörgücünün sağ yüzeyine çizik attı ve kanını biraz çıkarıp üzerine nişan yaptı. Boynuna da iki nal parçasından gerdanlık taktı. Sonra binek devesine bindi. Binek devesi kendisini Beyda mevkiine yükseittiği zaman hacca niyet ederek telbiye* getirdi.”

 

Müslim 1243/205 Ebu Davud 1752 Nesei 278 Tirmizi 906 Darimi 2/65-66 İbni Mace 3097 İbni Hibban 4000 Tayalisi 2696 Tabarani 12902-M. Kebir Beğavi 1893 Ahmed 1/344

 

Telbiye : Lebbeyk Allahumme Lebbeyk. Lebbeyke La Şerike Leke Lebbeyk. İnne’I-Hamde Ve’nni’mete Lek, ve’I-Mülke La Şerike Lek

 

Hediyelik Kurban Devesi Topalladığı Zaman Ne Yapılır Babı :

 

“ … Musa b. Seleme el-Huzeli şöyle tahdis etti : Ben ve Sina b. Seleme umre yapmak niyetiyle yola çıktık. Sinan yanında kurbanlık bir deve götürüyordu. Yolda giderken kurbanlık deve yorgun düşüp yürüyemez oldu. Deve yürümekten kesilince Sinan bunun hükmünü bilemekten aciz kalıp ona nasıl muamele yapacağını kestiremedi. Eğer şehre varırsam bunun hükmünü mutlaka soracağım diye yemin etti. Bir kuşluk vakti Batha’ya indiğimiz zaman, haydi İbni Abbas’a gidelim ve bu meseleyi ona anlatalım dedi. İbni Abbas’a kurbanlık devesinin halini anlattı. İbni Abbas şöyle dedi : Tam bilene düştün. Rasulullah s.a.v bir kimseyle on altı adet kurbanlık deve yolladı ve o şahsı kurbanları hususunda emir yapıp onları Mekke’de kesmesi için gönderdi. 0 Şahıs biraz gitti sonra döndü ve Ya Rasulallah, develer yürümekten kesilip yolda kalanı olursa ne yapacağım dedi. Rasulullah s.a.v : Onu boğazla, sonra devenin - hediye kurbanı olduğunun alameti olan boynundaki gerdanlık - nallarını kanına bulaştır, sonra bu kanlı nallar ile devenin hörgücünün yanını damgala. Sen ve kafile arkadaşlarından hiç kimse bunun etinden yemeyin, buyurdu.”

 

Müslim 1325/377 Ebu Davud 1763 İbni Mace 3105 İbni Huzeyme 2578 İbni Hibban 4025

 

Hediye Kurbanına Binmenin Caizliği Babı :

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v kurbanlık devesini götüren bir kimse gördü ona : Deveye bin, buyurdu. 0 şahıs : Bu kurbanlıktır, dedi. Rasulullah : Ona bin, bu yurdu. 0 şahıs : - İkincisinde veya üçüncüsünde - bu kurbanlıktır, deyince, Rasulullah s.a.v - kızdı ve - : Yazıklar olsun sana, o deveye bin, buyurdu.”

 

Buhari 1689-Ter : 1607 Müslim 1322/371 Malik 1/377 Ebu Davud 1760 Nesei 2799 İbni Mace 3103 İbnu Carud 427-428 İbni Hibban 4014-4016 Tayalisi 2596 Humeydi 1003 Beyhaki 5/236 Beğavi 1054 Ahmed 2/312

 

“ … Ebu’z Zubeyr dedi ki : Cabir b. Abdullah r.a dan işittim kendisine kurbanlık deveye binmenin hükmü sorulduğunda cevaben şöyle dedi : Rasulullah s.a.v’den işittim : Kendisine mecbur kaldığın müddetçe başka bir binit bulana kadar ona ma’ruf şekilde bin, buyurdu.”

 

Müslim 1324/375 Ebu Davud 1761 Nesei 2801 İbni Hibban 4015 Ebu Ya’la 2199 Beyhaki 5/236 Beğavi 1056 Ahmed 3/317


İhram Babı :

 

“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v’in yüksek sesle telbiye okuması, Zu’l-Huleyfe’den devesi onu - Beyda mevkiinde - dümdüz doğrulttuğu zamandır.”

Buhari : 1515

 

“ … Salim, babası İbni Ömer’i şöyle derken işitmiştir :Rasulullah s.a.v mescidin yanından başka bir yerde telbiye etmedi, yani ancak Zu’l-Huleyfe mescidinde telbiye etti.”

Buhari : 1451 – Ter : 1463 Müslim 1186

 

Telbiye Getirme Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Ben Rasulullah s.a.v’den saçlarını zamklı bir madde ile toplayıp yapıştırmış olduğu halde ihramda yüksek sesle telbiye ederken işittim. 0 şu sözleri söylüyordu : “ Lebbeyk Allah umme Lebbeyk, Lebbeyke La Şerike Leke Leb beyk, İnne’l-Hamde Ve’nni’mete Lek, ve’l-Mülke La Şerike Lek “Rasulullah, bu kelimeler üzerine ziyade yapmıyordu.”

 

Buhari 5915 Müslim 1184/19 Ebu Davud 1812 Nesei 2747 Tirmizi 825 Darimi 2/34 İbni Mace 2918 İbni Huzeyme 2261 İbni Hibban 3799 Dare kutni 2/225  Ahmed 2/3

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Ben Nebi s.a.v’in nasıl telbiye söylediğini elbette iyi bilirim. Nebi telbiyesinde :  “ Lebbeyk Allah umme Lebbeyk, Lebbeyke La Şerike Leke Leb beyk, İnne’l-Hamde Ve’nni’mete Lek, ve’l-Mülke La Şerike Lek “ derdi. “

Buhari : 155O-Ter : 1470

 

Telbiye Getirirken sesi Yükseltme Babı :

 

“ … Hallad b. es-Saib el-Ensari babasından rivayet ederek şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki :Bana Cebrail a.s geldi. Ashabıma ve beraberim de bulunanlara tahlil veya telbiye - ikisinden birini kastediyor - getirirken seslerini yükseltmelerini kendilerine emretmemi bana emretti,buyurdu.

 

Ebu Davud 1814 Nesei 5/162 Tirmizi 820 İbni Mace 2922 Malik 1/334 Dare kutni 2/238 Beyhaki 9010 Beğavi 1867

 
Hac İçin İhram Vaciptir Babı :

 

“ … Musa b. Nafi şöyle dedi : Bir defasında temettu hacısı olarak umre niyetiyle Mekke’ye geldim. Tevriye den üç gün önce Mekke’ye girdik. Mekke halkından bazı kimseler bana : Senin haccın Mekkelilerin haccına dönmektedir, dediler. Ben de Ata b. Ebi Rebah’ın yanına gittim ve kendisinden fetva istedim. Ata şöyle dedi : Bana Cabir b. Abdullah r.a şöyle rivayet etti : Kendisi Nebi s.a.v’in Mekke’ye kurbanlık develer gönderdiği hac günü, Nebi ile beraber hac etmiştir. Sahabeler o gün ifrad hac niyetiyle ihrama girip telbiye etmişlerdi. Nebi onlara : Haccınızı umreye çevirin. Beyt‘i tavaf Safa ile Merve arasını sa‘y etmek ve saçlarınızı kısaltmak suretiyle ihramlarınızdan çıkınız. Sonra ihramsız olarak Mekke‘de ikamet ediniz. Terviye günü olduğu vakit hacca niyetle ihrama girip telbiye getiriniz. Önceki İfrad haccınızı bu şekilde haccı temettü yapınız,buyurdu. Sahabeler :Ya Rasulellah, biz ilk ihrama girişimizde hac diye isimlendirdiğimiz halde, o haccımızı nasıl temettu yaparız ? dediler. Nebi : Sizler benim emrettiğim şeyleri yapınız. Eğer ben de kurban sevk etmemiş olsaydım, şüphesiz size emrettiğim gibi yapardım. Fakat kurbanım varacağı yere ulaşıncaya ( yani Mina‘da keslinceye ) kadar ihramlıya haram olan şeylerden hiç birisi bana helal olmaz, buyurdu. Bunun üzerine sahabeler Nebi’nin emrettiği gibi yaptılar.”

 

Buhari : 1568-Ter:1488

 

“ … Cabir şöyle dedi : Bizler Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber Ifrad hac ile telbiye ederek geldik. Aişe’de umre ile ihrama girerek geldi. Serif mevkiine geldiğimiz zaman Aişe hayız oldu. Nihayet Mekke’ye geldiğimizde Kabe’yi tavaf ve Safa ile Merve yi de sa’y ettik. Rasulullah bizden yanında kurbanlık bulunmayan kimselere ihramdan çıkmalarını emretti. Biz hangi şeyle helal oluyor dedik. Rasulullah : İhramlıya haram olan şeylerin hepsi size helaldir,buyurdu. Bunun üzerine biz kadınlarla münasebet yaptık, kokular süründük ve elbiselerimizi giyindik. Arafe ile aramızda dört gün kalmıştı. Sonra terviye ( yani Zi’l-Hicce ayının sekizinci ) günü yüksek sesle telbiye getirdik. Sonra Rasulullah sallallahu aleybi ve sellem Aişe’nin yanına girdi ve onu ağlar halde buldu. Ona :Neyin var, dedi. Benim halim şudur ki, ben hayız oldum. İnsanlar ihramdan çıktıkları halde ben ne ihramdan çıkabildim ve ne de Beyti tavaf edebildim. Şimdi ise insanlar hacca gidiyorlar, dedi. Bunun üzerine Rasulullah :Şüphesiz ki bu Allah’ın Ademin kızları üzerine yazınış olduğu bir şeydir. Dolayısıyla yıkan ve sonra hac niyetiyle ihrama gir, buyurdu. Aişe de böyle yaptı ve mevkıflar da bulundu. Nihayet temizlenince Kabe’yi tavaf ve Safa ile Merve arasında sa’y etti. Sonra Rasulullah : Sen hac ve umrenden birlikte çıktın, buyurdu. Aişe : Ya Rasulallah, ben gönlümde Beyti tavaf etmediğimi bilip dururken nasıl hac etmiş olurum ? dedi. Rasulullah s.a.v : Ey Abdurrahman, bunu götür ve Ten‘imden umre yaptır, buyurdu. Bu, Mina dan Muhassab mevkiine indikleri gece olmuştu.”

 

Müslim : 1213/136

 

 “ … İbni Ömer ( Yahya’nın rivayetinde ) şöyle dedi : Biz Rasulullah s.a.v ile beraber ifrad hacca niyet ederek ihrama girip telbiye getirdik. ( Bu hadis ) İbni Avn’ın rivayetinde Rasulullah ifrad hacca niyet ederek ihrama girip telbiye getirdi ( şeklindedir ).”

 

Müslim : 0231/184

 

“ … Esma r.a şöyle dedi : İhramlılar olarak yola çıktık. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem : Kimin yanında kurbanlık varsa o, ihramlı hali üzere sabit kalsın. Kimin de yanında kurbanlık yoksa o, ihramdan çıksın, buyurdu. Benim yanımda kurbanlık yoktu, bu yüzden ben ihramdan çıktım. ( Kocam ) Zübeyr’in yanında kurbanlık vardı, bu nedenle o, ihramdan çıkamadı. Ben elbisemi giyinip çıktım ve Zübeyr’in yanına oturdum. Zübeyr bana : Yanımdan kalk dedi. Ben de ona : Üzerine atlamamdan mı korkuyorsun, dedim.”

 

Müslim : 1236/191

 

“ … Enes r.a şöyle dedi : Ben Rasulullah s.a.v’in umre ile Hacca birlikte niyet ederek : Leb beyke Umreten ve Haccen, diyerek yüksek sesle telbiye getirdiğini işittim. ”

 

Müslim 125 1/214 Ebu Davud 1795 Nesei 2728 Tirmizi 821 İbni Mace 2968 İbnu Carud 430 İbni Hibban 3930 İbni Ebi Şeybe 4/542 Tayalisi 2121 Hakim 1/472 Beyhaki 5/9-40 Beğavi 1881-1882 Ahmed 3/282

 

Haccı Kıran Babı :

 

“ … Nafi şöyle dedi : İbni Ömer, Haccac’ın İbni Zübeyr ile savaşmak için Mekke’ye geldiği yıl hac yapmak istedi. Kendisine : İnsanlar arasında bir harp var, biz onların seni hac’dan menedeceklerinden korkuyoruz denildi. İbni Ömer : { And olsun Allah Rasulünde uyulması gereken çok güzel örnekler vardır. }  [ Eğer Beyti ziyaretten menedilirsem ben de Rasulullah’ın yaptığı gibi yaparım. Ben sizleri şahid yapıyorum ki, ben umre yapmayı kendime vacip kıldım dedi. Sonra yola çıktı. Nihayet ( Zu’l-Huleyfe’nin önündeki ) Beyd mevkiine ulaştığı zaman : Hac ile umrenin hali ( engel sebebiyle ihramdan çıkışın mubahlığında ) farksız bir şeydir. Dolayısıyla, ben sizleri şahit kılıyorum ki, ben umremle beraber haccı kendime vacib kıldım dedi. Yolda Cuhfe yakınındaki Kudeyd mevkiinden satın aldığı kurbanı hediye kurbanı olarak sevk etti. Bu tek kurban üzerine ziyade yapmadı. İhramın haram kıldığı suçlardan hiç birini işlemediği için başka kurban kesmedi. Arada ihramdan çıkmadı, ihramdan dolayı haram olan fıillerin hiç biri kendisine helal olmadı, tıraş olmadı, saçmı kısaltmadı. Nahr günü olunca kurbanını kesti, tıraş oldu ve ifada tavafını yaptı. İbni Ömer nahr günü yaptığı bu ilk tavafla hac ve umre tavafını eda ettiği görüşünde bulunuyordu. Rasulullah’ın da böyle yaptığını söylerdi.”

 

Buhari 1640-Ter: 1565 -1639 Müslim 1230/182 Nesei 2745

 

Haccı Temettu Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a temettu haccı hakkında sorulduğunda şöyle dedi : Veda haccında Muhacirler, Ensar ve Nebi sallallahu aieyhi ve sellem’in eşleri ihrama girip telbiye getirdiler. Biz de ihrama girip telbiye getirdik. Mekke’ye geldiğimiz zaman Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem :Hediye kurbanını taklit edip beraberinde getirmiş olan kimseler müstesna, hac niyetiyle yaptığınız ihram ve telbiyelerinizi umreye çeviriniz, buyurdu. Bizler Beyti tavaf, Safa ile Merve arasını sa’y edip ihramdan çıktık, kadınlara geldik ve elbiselerimizi giydik. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem : Kurbanlığını taklit eden kimselere, kurban varacağı yere ulaşıncaya - yani Mina‘da kesilene - kadar ihramın haram kıldığı şeylerden hiç biri helal olmaz, buyurdu. Sonra bize terviye günü öğleden sonra hac için ibrama girmemizi emretti. Biz Arafat’ta vakfe, Müzdelife’de geceleme, bayram günü Mina’da cemre atma ve tıraş gibi hac ibadetlerini bitirip akabinde Mekke’ye geldiğimiz, Beyti tavaf, Safa ile Merve arasını sa’y ettiğimiz zaman, artık bizim haccımız tamam olmuş ve üzerimize kurban vacib olmuştur. Nitekim Allah-u teala şöyle buyuruyor :

 

 { ... Hacca kadar umre ile faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurbanı bulamayan kimse üç gün hacda, yedi gün de döndüğünüz zaman, (toplamı) tam on gün oruç tutar. Bu ailesi Mescid-i Haramda oturmayanlar içindir... }

 

Ayette : { ... döndüğünüz zaman ... } tabiri, memleketinize döndüğünüz zaman demektir. Kurban olarak bir davar yeterlidir. Böyle yapanlar bir yılda iki büyük ibadeti, hac ile umre arasını birleştirmişlerdir. Çünkü Allah-u teala Kitabında hac ile umreyi cem etmeyi indirmiştir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’de bunu şeriat ve kanun yapmış ve temettu haccını Mekke halkından gayri insanlar için meşru kılmıştır...”

 

Buhari : 1572-Ter :149l - 1492

 

“ … Mutarrifb. Abdullah şöyle dedi : İmran b. Husayn ölümü ile neticelenen hastalığında bana haber gönderip şöyle dedi : Ben sana bazı hadisler söyleyeceğim olur ki, Allah benden sonra, bu hadislerle sana fayda verir. Eğer yaşarsam bu hadisleri kimseye anlatma. Eğer ölürsem ve sen de dilersen onları başkalarına söyle. Şüphesiz ki bana selam verilmiştir. İyi bil ki, Allah’ın Nebisi sallallahu aleyhi ve sellem hac ile umrenin arasını cem etti. Sonra umre ( yi neshedici ) Allah’ın Kitabı ( nda ayet ) inmedi ve Allah’ın Nebisi de bunu yasaklamadı. Bir adam kendi reyi ile dilediği şeyi söylemiştir.”

 

Muslim 1226/168 Nesei 2726 Darimi 2/35 Tayalisi 827 Tabarani 18/348-Kebir Ahmed 4/228

 

“ … Said b. Müseyyeb şöyle dedi : Ali r.a ile Osman Usfan mevkiinde bir araya geldiler. Osman temettu haccından veya ( hac zamanı ) umreden insanları yasaklıyordu. Bunun üzerine Ali : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yapmış olduğu işten ne istiyorsun ki onu insanlara yasaklıyorsun ?dedi. Osman : Sen bizi bırak dedi. Ali : Ben seni bırakmam, dedi. Ali r.a Osman’ın bu tutumunu görünce ikisini cem edip umre ile hacca niyet ederek ihrama girdi .“

 

Müslim 1223/159 Nesei 1569

 

Temettu Yapan Kişinin Kurban Kesmesinin Vacipliği Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a ya temettu haccı hakkında sorulduğunda şöyle dedi : Veda haccında Muhacirler, Ensar ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in eşleri ihrama girip telbiye getirdiler. Biz de ihrama girip telbiye getirdik. Mekke’ye geldiğimiz zaman Rasulullah sallallahu aleyhı ve sellem :Hediye kurbanını taklit edip beraberinde getirmiş olan kimseler müstesna, hac niyetiyle yaptığınız ihram ve telbiyelerinizi umreye çeviriniz, buyurdu. Bizler Beyti tavaf, Safa ile Merve arasını sa’y edip ihramdan çıktık, kadınlara geldik ve elbiselerimizi giydik. Rasulullah s.a.v :Kurbanlığını taklit eden kimselere, kurban varacağı yere ulaşıncaya ( yani Mina ‘da kesilene ) kadar ihramın haram kıldığı şeylerden hiç biri helal olmaz, buyurdu. Sonra bize zi’l-hiccenin sekizinci terviye günü öğleden sonra hac için ihrama girmemizi emretti. Biz Arafat’ta vakfe, Müzdelife’de geceleme, bayram günü Mina’da cemre atma ve tıraş gibi hac ibadetlerini bitirip akabinde Mekke’ye geldiğimiz, Beyti tavaf, Safa ile Merve arasını sa’y ettiğimiz zaman, artık bizim haccımız tamam olmuş ve üzerimize kurban vacib olmuştur. Nitekim Allah şöyle buyuruyor :

 

{ ... Hacca kadar umre ile faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurbanı bulamayan kimse üç gün hacda, yedi gün de döndüğünüz zaman ( hepsi ) tam on gün oruç tutar. Bu ailesi Mescid-i Haramda oturmayanlar içindir... }

 

Ayetteki : { ... döndüğünüz zaman ... } tabiri, memleketinize döndüğünüz zaman demektir. Kurban olarak bir davar yeterlidir. Böyle yapanlar bir yılda iki büyük ibadeti, hac ile umre arasmı birleştirmişlerdir. Çünkü Allah-u teala Kitabında hac ile umreyi cem etmeyi indirmiştir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de bunu şeriat ve kanun yapmış ve temettu haccını Mekke halkından gayri insanlar için meşru kılmıştır...”

 

Buhari 1572-Ter:1491

 

“ … Ebu Cemre tahdis edip şöyle dedi : Ren İbni Abbas‘a temettu haccını sordum. İbni Abbas bana temettu haccı yapmami emretti. Ben yine kendisine hediye kurbanını sordum. İbni Abbas : Temettu haccında, deve yahut sığır yahut davar kurban etmek veya deve ve sığır kurbanında ortak olmak vardır dedi. Ebu Cemre dedi ki : Bazı insanlar temettu haccını hoş görmezlerdi. Ben uyudum ve rüyamda şöyle gördüm. Bir insan : Temettu mebrur bir hacdır ve kabul edilmiş bir umredir diye nida ediyordu. Ben uyanınca İbni Abbas’a geldim ve rüyami anlattım. İbni Abbas : Allah-u Ekber temettu hacci Ebu’l-Kasım’ın sünnetidir dedi...”

 

Buhari 1688.Ter : 1605

 

Kudum Tavafı ve İki Rekat Namaz Kılma Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sahabeleriyle Mekke’ye geldi. Müşrikler kendi kendilerine, Muhammed size doğru geliyor. Yesrib’in vebası onları iyice zayıflatmış bir haldeler, dediler. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bunun üzerine sahabelere tavafın ilk üç şavtında koşmalarını, Yemen tarafındaki iki köşe arasında yürümelerini emretti. Nebi’yi tavafın bütün şavtlarında onlara koşmayı emretmekten meneden bir şey varsa o da ancak sahabelerine şefkati idi. ”

 

Buhari Ter : 1540 Müslim 1266/240 Ebu Davud 1886 Nesei 2945 Tirmizi 863 Ahmed 1/290

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem hac ve umrede tavaf ettiği zaman, önce üç tavafı koşarak, dört tavafı da yürüyerek yapardı. Sonra iki rekat tavaf namazı kılar, sonra da Safa ile Merve arasını tavaf ederdi.”

 

Buhari Ter:1548 Müslim 1262/233 Ebu Davud 1893 Nesei 2941 Darimi 2/42 Ahmed 2/30

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v Beyti ilk tavaf ettiği zaman, ilk üç tavafta koşar, diğer dört tavafta yürürdü. Nebi  s.a.v Safa ile Merve arasında tavaf ettiği zaman da vadinin ortasında yine koşardı.”

 

Buhari 1617-Ter: 1549 – 1603 Müslim 1261/230 Nesei 2942

 

Haceru’l-Esvedi İstilam Edip Öpmek Babı :

 

“ … Zübeyr b. Arabi şöyle dedi : Bir kimse, İbni Ömer’e, Hacerü’l-Esved’in istilam edilmesinin hükmünü sordu. İbni Ömer : Ben Rasulullah sallallahu aİeyhi ve sellem’in Hacerü’l-Esved’i istilam ettiğini ve onu öptüğünü gördüm diye cevap verdi. ”

 

Buhan 1611 - Ter : 1545

 

Safa Ve Merve Arasında Sa’y Etmek Babı :

 

“ … Urve şöyle dedi : Ben Aişe r.anha’ya { Safa ile Merve Allah’ın nişanlarındandır. Kim Beyti hac eder, ya da umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur........... } Ayeti hakkında  ne  dersin ? - benim düşüncem - Yemin ederim ki, Safa ile Merve arasında sa’y etmemek hiç kimseye günah olmaz, dedim. Aişe dedi ki : Ey kız kardeşimin oğlu ! Sen çirkin bir söz söyledin. Eğer bu ayetin manası senin tevil ettiğin gibi sa’y mubah olsaydı, ayet “ Safa ile Merve arasında sa’y etmemekte günah yoktur ” şeklinde olurdu. Fakat bu ayet Ensar hakkında indirildi. Ensar müslüman olmadan önce, kendisine ibadet ettikleri, Müşellel mevkiinde bulunan tagut Menat putu için ihrama girip telbiye ederlerdi. Ensar’dan ihrama giren kimseler - kendi putları karşısında bulunan - Safa ile Merve putları arasında sa’y etmeyi günah sayanardı. Ensar müslüman oldukları zaman müşkül saydıkları bu vaziyeti Rasulullah s.a.v’e sorarak şöyle dediler : Ya Rasulallah, bizler Safa ile Merve arasında tavaf etmeyi günah sayardık.  Bunun  üzerine Allah-u  Teala : { Safa ile Merve Allah’ın nişanlanndandır...}ayetini indirdi. Aişe yine : Rasulullah s.a.v Safa ile Merve arasını tavaf edip sa’y etmeyi kendi fiili ile şeriat yapmıştır. Artık bu iki tepenin arasını tavaf etmeyi terk etmek, hiç kimse için caiz değildir demiştir...”

 

Buhari 1643-Ter:1568 Müslim 1277/259 Nesei 2967 Tirmizi 2965 Humeydi 219 İbni Huzeyme 2766 İbni Hibban 3840

 

“ … Asım b. Süleyman şöyle dedi : Ben Enes b. Malike, sizler – cahiliye zamanında - Safa ile Merve arasında sa’y etmeyi çirkin görüyor muydunuz ? dedim. Enes : Evet. Zira bu Sa’ylar, Allah { Safa ile Merve Allah’ın nişanlarındandır. Kim Beyti hac eder, ya da umre yaparsa onları tavaf et mesinde kendisine bir günah yoktur...} ayetini indirene kadar cahiliye alametlerinden idi dedi. ”

 

Buhari : 1648-Ter:1572 Müslim : 1278/264

 

Sa’yın Tekrarlanmaması Babı :

 

“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v ve sahabeleri Safa ile Merve arasında bir sa’ydan gayri sa’y etmediler.”

 

Müslim 1279/265 Ebu Davud 1895 Nesei 2986 İbni Mace 2972-2973


Terviye Günü Babı :

 

“ … Abdulaziz b. Rufey şöyle dedi : Ben Enes b. Malike sordum ve Nebi s.a.v’den hatırladığın bir şeyi yani zi’l-hiccenin sekizinci günü öğle ile ikindi namazlarını nerede kıldığını bana haber verir misin ? dedim. Enes : Mina’da kıldı, dedi. Ben : Mina’dan dönüş günü ikindi namazını nerede kıldı ? dedim. Enes : Ebtah’da ( yani Muhassab’da ) kıldı dedi. Bundan sonra Enes bana : Sen de emirlerinin yaptığı gibi yap dedi.”

 

Buhari 1653-Ter: 1578 Müslim 1309/336 Ebu Davud 1912 Nesei 2997 Tirmizi 964

 

“ … Muhammed b. Ebi Bekir es-Sa$ şöyle dedi : Arefe sabahı Enes b. Malike bu gün edilecek telbiye hakkında ne dersin dedim. Enes : Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ve sahabeleri ile birlikte yine böyle Mina’dan Arafata çıktık. Kimimiz tekbir getirir, kimimiz yüksek sesle telbiye getirirdi. Hiç birimiz de bundan dolayı arkadaşını yanlış yaptı diye ayıplamazdı, dedi.”

 

Müslim 1285/275 Buhari 1659-Ter: 1582 Nesei 3000-3001 İbni Mace 3008

 

“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : Arefe sabahında Rasulullah s.a.v ile beraber bulunduk. Bizden kimimiz tekbir getiriyor, kimimiz de telbiye getiriyordu. Bizler ise tekbir getiriyorduk...”

 

Müslim 1284/273 Ebu Davud 1816 Nesei 2998-2999

 

ARAFAT’LA  ALAKALI  BABLAR

 

Arefe Günü Oruç Tutma Babı :

 

“ … İbni Abbas, Ümmü Fadl’dan rivayet ederek şöyle dedi : Bazı insanlar arefe günü Nebi s.a.v’in oruç tuttuğu hususunda Ümmü Fadl’ın yanında ihtilaf ettiler. Bazısı Nebi oruçludur dedi, bazısı da oruçlu değildir dedi. Ummü Fadl dedi ki : Bunun üzerine ben Nebi’ye Arafat’ta vakfe yaparken bir bardak süt gönderdim, o da bu sütü içti.”

 

Buhari 1661-Ter: 1584 - 1658 Müslim 1123/110 Ebu Davud 2441 Ahmed 6/340

 

Arafat’ta Vakfe Babı :

 

“ … Aişe r.a şöyle dedi : Kureyş ile Kureyş’in dininde olan  müşrikler - cahiliye devrinde - Müzdelife’de vakfe yaparlardı. Bunlara Ahmes ismi verilirdi. Bunlardan başka olan Arap hacıları ise Arafat’ta vakfe yaparlardı. İslam gelince Allah, Nebisine Arafat’a gitmesini, sonra orada vakfe yapmasını, bundan sonra da oradan dönmesini emretti. İşte bu, Allah’ın : { … Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün.... }kavlidir.”

 

Buhari 4520-Ter:4214 Müslim 1219/151 Ebu Davud 1910 Nesei 3012 Tirmizi 884

 

“ … Urve şöyle dedi : İnsanlar cahileye devrinde Kabe’yi çıplak olarak tavaf ederlerdi, bundan ancak Ahmesler müstesna idiler. Ahmesler ise Kureyş ile onun doğurduğu diğer kabilelerden ibaretti. Bu Ahmesler diğer insanlara Allah rızası için ödünç elbiseler verip sevap ümit ederlerdi. Erkek erkeğe elbise verir, bu ödünç elbiseyi alan kişi de aldığı bu elbise ile tavaf ederdi. Kadın kadına elbise verir, o da elbiseli olarak tavaf yapardı. Ahmes fertlerinden birinin elbise vermediği kişi ise Kabe’yi çıplak olarak tavaf ederdi. Diğer insan toplulukları, Arafat’tan ifada yaparlardı ; Ahmes ise Müzdelife’den ifada yaparlardı. Hişam dedi ki : Bana babam Urve b. Zubeyr, Aişe’den haber verdi. Şu { … Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün.... }  ayeti bu Ahmesler hakkında inmişti. Dedi ki : Onlar cemden - yani Müzdelife’den - ifada yapıyorlardı, bu ayetle Arafat’a götürüldüler ( oraya git mekle emrolundular ).”

 

 Buhari 1665-Ter:1 588 Müslim 1219/152

 

Arefe Günü Hutbe ve Namaz Babı :

 

“ … Salim şöyle dedi : Abdulmelik b. Mervan, Irak valisi Haccac’a ( onu hac emiri yaptığında ) hac amellerinde İbni Ömer’e muhalefet etme diye mektup yazdı. Salim dedi ki : Babam İbni Ömer ben onunla beraber olduğum halde arefe günü güneş tam ortadan meylettiği zaman Arafat’a geldi ve Haccac’ın perdeli çadırının önünde yüksek sesle bağırdı. Haccac üzerinde sarı boyalı bir maşlah olduğu halde çadırdan çıktı ve: Ne var ya Eba Abdurrahman, dedi. İbni Ömer : Eğer sünnete uymak istersen şimdi hutbe vaktidir yürüyün dedi. Haccac : Bu saatte mi ? dedi. İbni Ömer : Evet dedi. Haccac : Beni bekleyin başımı yıkayayım sonra çıkarım dedi. İbni Ömer devesinden indi ve Haccac çıkıncaya kadar bekledi. Haccac çıktı babamla benim aramda yürüdü. Ben Haccac’a  Eğer sünnete uymak istersen hutbeyi kısa tut vakfeyi çabuk yap dedim. Bunun üzerine Haccac İbni Ömer’e bakmaya başladı. Babam İbni Ömer, Haccac’ın mütereddit bakışlarını görünce Salim doğru söylüyor dedi.”

 

Buhari 1660-Ter: 1583 Malik 1/399 Beğavi 1932

 

“ … Cabir r.a şöyle dedi : “... Rasulullah Müzdelife’den geçip Arafat’a geldi. Çadırını Nemire’de kurulmuş halde buldu ve oraya indi. Güneş batıya meyledince Kasva’nın getirilmesini emretti. Kendisi için Kasva’nın üzerine semeri kondu. Sonra Arafat vadisinin ortasına geldi. Orada insanlara bir hutbe irad ederek şunları söyledi : Şüphesiz kanlarınız ve mallarınız, bu beldenizde, bu ayınızda bu gününüzün haramlığı gibi sizlere haramdır. Dikkat ediniz, cahiliye işlerinden olan her şey ayaklarımın altındadır, lağv edilmiştir. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır. Kan davalarımızdan ilk kaldırdığım kan davası Rabia b. el-Haris‘in kan da vasıdır. 0 Sa ‘d oğullarında çocuğu için süt annesi aramakta iken Huzeyi onu öldürmüştü. Cahiliye faizi de kaldırılmıştır. Faizlerimizden ilk kaldırdığım faiz Abdulmuttalib b. Abbas’ın faizidir. 0 tamamıyla geçersiz kılınmıştır. Kadınlar hakkında Allah‘tan korkun. Çünkü sizler onları Allah’ın emanı ile aldınız ve ferclerini Allah’ın kelimesiyle helal kıldınız. Sizin onlar üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız kimselere döşeklerinizi çiğnetmemeleridir. Eğer bunu yaparlarsa onları hafifçe dövün. Onların sizin üzerinizdeki hakları da maruf yönüyle yedirilmeleri ve giyindirilmeleridir. Ben size öyle bir şey bıraktım ki eğer ona sıkı tutunursanız ondan sonra asla dalalete düşmezsiniz. 0, Allah’ın Kitabıdır. Sizler benden sorulacaksınız. 0 vakit ne diyeceksiniz ? - sahabe - : Senin tebliğ edip vazifeyi ifa ettiğine ve nasihat eylediğine kesin şehadet ederiz dediler. Bunun üzerine Rasulullah şehadet parmağını semaya doğru kaldırıp insanlara göstererek üç defa : Şahid ol ya Rab, şahid ol ya Rab şahid ol ya rab, buyurdu...”

 

Müslim 1218/147 Ebu Davud 1905 Nesei 2711 ibnu’l-Carud 465 İbni Mace 3074 İbni Hibban 3944 Ahmed 14447 Malik 1017

 

“ … Cabir r.a şöyle dedi : “... Sonra ezan okuttu, sonra kamet ettirdi ve öğle namhzını kıldırdı. Sonra yine kamet ettirdi ve ikindi namazım kıldırdı. Bu iki farz arasında başka namaz ki imadı. Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem devesine bindi vakfe yerine geldi...”

 

Müslim 1218/147 Ebu Davud 1905 Nesei 2711 İbni Mace 3074 İbni Hibban 3944 Beyhaki 8827 Ahmed 14447 Albani 1017-1120

 

“ … Cabir r.a şöyle dedi : “... Dişi devesi Kasva’nın karnına kaya barçaları değmeye başlayıncaya kadar tepenin eteğine yanaştı. Yayalar topluluğunu önüne aldı ve kıbleye döndü. Sonra güneş batıncaya kadar vakfe yapmaya devam etti. Sarılık biraz gidip kurs kaybolunca Rasulullah Usameyi terkisine bindirdi ve yavaş yavaş hareket etti...”

 

Müslim 1218/147 Ebu Davud 1905 Nesei 2711 İbn Carud 465 İbni Mace 3074 İbni Hibban 3944 Ahmed 14447

 

Arafat’tan Dönme ve Müzdelife’de Namazları Cem Babı :

 

“ … Usame r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v Arafat’tan geriye hareket etti. Dağ yoluna girince inip su döktü. Ondan sonra abdest aldı, abdesti hafifti. Ben : Namaz kılacak mısınız ya Rasulallah ? dedim. Rasulullah s.a.v : Namaz önünde ( ileride ) dir, buyurdu. Yine bineğine bindi. Müzdelife’ye varınca indi ve abdest aldı. Bu kez tam ve kamil bir abdest aldı. Sonra namaza kamet getirildi ve akşam namazını kıldırdı. Ondan sonra herkes devesini kendi durağına çökertti. Sonra yatsı namazına kamet getirildi ve yatsı namazını kıldırdı. İki namaz arasında başka bir namaz kılmadı.”

 

Buhari 139-Ter:292 Müslim 1280/276 Malik 1/400.401 Ebu Davud 1925 Darimi 2/58 İbni Hibban 1594 Tabarani 386-M. Kebir Beybaki 5/122 Beğavi 1937 Ahmed 5/208

 

“ … Ömer r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v Müzdelife’de akşam ile yatsı namazlarını birleştirdi. Bu iki namazdan her biri bir kametle kılındı. Nebi s.av ne bu iki namaz arasında ve ne de bunların ardından sünnet namazı kılmadı.”

 

Buhari : 1673-Ter: 1 593 Müslim 1288/287 Ebu Davud 1926 Nesei 3028

 

Müzdelifede Sabah Namazını Kılıp Sonra Hareket Etme Babı :

 

“ … Cabir r.a  şöyle dedi : “... Dişi devesi Kasva’nın karnına kaya barçaları değmeye başlayıncaya kadar tepenin eteğine yanaştı. Yayalar topluluğunu önüne aldı ve kıbleye döndü. Sonra güneş batıncaya kadar vakfe yapmaya devam etti. Sarılık biraz gidip kurs kaybolunca Rasulullah Usame’yi terkisine bindirdi ve yavaş yavaş hareket etti. Kasva’nın dizginini hayvanın başı semerin ön tarafına değecek şekilde kısmış olduğu halde sağ eliyle işaret ederek : Ey insanlar, sekinetle sekinetle,diyordu. Kum tepeciklerinden her birine uğradıkça oraya çıkması içsin Kasva’nın dizginini biraz gevşetirdi. Nihayet Müzdelife’ye geldi. Orada akşam ile yatsıyı bir tek ezan ve iki kametle kıldırdı. Aralarında hiçbir sünnet namaz kılmadı. Sonra Rasulullah fecr vakti oluncaya kadar yattı. Sabah belli olunca bir ezan ve bir kametle sabah namazını kıldırdı. Sonra  Kasva’ya bindi. Oradan Meşaru’l-Hareme kadar geldi ...“

 

Müslim 1218/147 Ebu Davud 1905 Nesei 2711 İbn Carud 465 İbni Mace 3074 İbni Hibban 3944 Ahmed 14447

 

Zayıf Kimselerin Müzdelife’den Mina’ya Önce Gelmelerinin Caizliği Babı :

 

“ … Salim şöyle dedi : Abdullah b. Ömer r.a ailesinin zayıf kişilerini önce gönderir, onlar da geceleyin Müzdelife’de Meşaru’l -Haram’ın yanında vakfe yaparlardı. Bildikleri zikirlerle Allah-u tealayı zikrederlerdi. Sonra imamın Mina’da vakfe yapmasından ve oradan hareket etmesinden önce Mina’ya dönerlerdi. Onlardan kimi Mina’ya sabah namazı zamanı gelir, kimi de ondan sonra gelirdi. Mina’ya geldikleri vakit Akabe cemresine taşları atarlardı. İbni Ömer : Rasulullah s.a.v bu zayıf kimseler için ruhsat verdi, derdi.”

 

Buhari : 1676.Ter : 1595 Müslim : 1295/304


“ …
 Abdullah b. Keysan şöyle dedi : Esma r.anha akşamla yatsı namazlarının cem edildiği gece Müzdelife’ye indi ve kalkıp namaz kıldı. Bir saat namaz kıldıktan sonra bana : Ey oğlum ay battı mı ? dedi. Ben : Hayır dedim. Bunun üzerine bir saat daha namaz kıldı. Sonra : Ay battı mı ? dedi. Ben : Evet battı dedim. Esma : Öyle ise Mina’ya doğru hareket ediniz dedi. Biz de hareket ettik. Nihayet cemre mevkiine gelip Akabe cemresine taş attı. Sonra Esma, Mina’daki yerine döndü ve orada sabah namazını kıldı. Ben kendisine : Ey hanımefendi, ( biz meşru olan zamandan erken davrandık ) gecenin sonundaki karanlıkta geldik dedim. Esma : Ey oğlum ! Rasulullah s.a.v  mahfeli kadınlar için erken cemre taşlamalarma izin verdi dedi.”

 

 Buhari : 1679-Ter : 1599 Müslim 1291/297 Nesai 3050

 

“ … Aişe o şöyle dedi : Biz Müzdelife’ye indik. Sevde, insanların izdihamından önce kendisinin Minaya gitmesi hususunda Nebi s.a.v’den izin istedi. Sevde iri yapılı ağır hareket eden bir kadındı. Nebi Sevde’ye izin verdi. Sevde halkın izdihamından önce Mina’ya gitti. Biz de sabaha kadar Nebi’nin yanında kaldık. Sonra Nebi’nin hareket etmesiyle biz de hareket ettik. Yemin olsun Sevde’nin Rasulullah s.a.v’den izin istediği gibi izin istemek bana kendisiyle en sevinilecek bir şeydi.”

 

Buhari 1681.Ter:1600-1680 Müslim 1290/193 Nesei 3049 İbni Mace 3027

 

Kurban kesmenin ilk gününde ve teşrik günlerinde telbiye getirme babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Usame Arafat’tan Müzdelife’ye kadar Nebi s.a.v’in binitinin terkisinde idi. Sonra Nebi s.a.v Müzdelife’den Mina’ya gelinceye kadar da Abbas’ın oğlu Fadl’ı binitinin terkisine aldı. Bunların her ikisi de : Nebi s.a.v’nin Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye etmeye devam ettiğini söylediler.”

Buhari 543-1544 -Ter : 1465

 

“ … Kureyb şöyle dedi : Bana Abdullah b. Abbas, Fadl’danRasulullah s.a.v’in Akabe cemresine ulaşana kadar telbiye etmeye devam ettiğini haber verdi.”

 

Müslim 1281 Buhari 1685-Ter:1603 Ebu Davud 1815 Nesei 3081 Darimi 2/62-63 Tirmizi 918 İbni Mace 3039-3040 İbnu Carud 476 İbni Huzeyme 2885 Beyhaki 5/112 Ahmed 1/210-214-383 Albani 1098-el-İrva

 

“ … Abdurrahman b. Yezid şöyle dedi : İbni Mesud, Müzdelife’den Mina’ya hareket ettiği sırada telbiye getiriyordu. Ona bu bir bedevi midir ? denildi. Buna karşılık İbni Mesud : İnsanlar unuttular mı, yoksa sapıttılar mı ? Kendisine Bakara Suresi inen kişiden işittim, o bu makamda “ Lebbeyk Allah’umme Lebbeyk….. “ diye telbiye getiriyordu dedi.”

 

Müslim 1283/270 Nesei 3046

 

Şeytan Taşlama Babı :

 

“ … Abdurrahman b. Yezid şöyle haber verdi : “...İbni Mesud Akabe cemresini taşladığı zaman vadinin içine girmiş, orada bulunan ağacın hizasına geldiğinde - onu yanlamış olarak - yedi tane çakıl taşını, onların her birinde tekbir getirerek atmıştır. Bundan sonra : Kendinden gayri ilah olmayan Zata yemin ederim ki, kendine Bakara Suresi indirilen kişi, işte buradan cemreyi attı demiştir.”

 

Buhari 1750-Ter: 1653 Müslim 1296/305 Ebu Davud 1974 Tirmizi 901 İbni Mace 3030 İbnu Carud 475 İbni huzeyme 2879- 2880 Beyhaki 5/129 Beğavi 1949

 

“ … Salim Şöyle dedi : İbni Ömer küçük cemreye yedi çakıl taşı atar, her çakılı atışının ardından tekbir getirirdi. Bundan sonra İbni Ömer ileri geçip vadinin ortasındaki düzlüğe girer ve orada kıbleye yönelip uzunca kıyamda durur ve iki elini yukarı kaldırıp dua ederdi. Bundan sonra orta cemreye taş atar, sonra vadinin kuzey tarafina yürür, vadinin ortasındaki düzlüğe girer ve orada kıbleye yönelip uzunca kıyamda durur ve iki elini yukan kaldınp dua ederdi. Bundan sonra Akabe cemresine gelir, vadinin içinden ona da yedi taş atardı. Ancak onun yanında dua için durmaz ve atıştan sonra hemen dönerdi. İbni Ömer : Nebi s.a.v’i işte böyle yaparken gördüm der idi.”

 

Buhari : 1751-Ter:1654

 

“ … Cabir r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v’in küçük çakıl taşlarıyla cemre attığını gördüm.”

 

Müslim 1299/313 Ebu Davud 1944 Tirmizi 897 ibni Mace 3023

 

İhramdan Çıkarken Başı Tıraş Etme Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi :Rasulullah s.a.v veda haccında başını tıraş etti.”

 

Müslim 1304/322 Ebu Davud 1980 Tirmizi 913

 

“ … Enes b. Malik şöyle dedi : Rasulullah sallallahu aİeyhi ve sellem Mina’ya geldi. Müteakiben Akabe cemresine gelip onu taşladı. Sonra Mina’daki menziline geldi ve kurbanını kesti. Sonra kendisini tıraş edecek olan berbere başının sağ tarafını işaret ederek : “ Burayı al “ buyurdu. Sonra da sol tarafı işaret etti. Sonra tıraş edilen saçlarını insanlara vermeye başladı.”

 

Müslim 1305/323

 

“ … Enes b. Malik r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v Akabe cemresini taşladı. Sonra kurbanlık develerinin yanma geldi ve kurbanlarını kesti. Hacamatcı da yanında oturuyordu. Rasulullah eliyle başının bir kısmmı ona işaret etti. 0 da başının sağ tarafını tıraş etti. Rasulullah kesilen saçlan yanmda bulunanlara taksim etti. Sonra hacamatçıya : “ Diğer ta rafı da tıraş et “ buyurdu. Sonra : “ Ebu Talha nerede ? “ buyurdu ve bu saçları ona verdi.”

 

Müslim 1305/325 Tirmizi 912

 

İhramdan Çıkarken Saçı Tıraş Etme Veya Kısaltma Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Nebi sallallahu aleyhi ve sellem veda haccında başını tıraş ettirdi. Sahabelerden bazı kimseler de başlarını tıraş ettiler, Bazıları da saçlarını kısalttılar.”

 

Buhari 3311-Ter: 4101-1726 Beyhaki 9577 Albani 4/284-el-İrva

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v :  Ey Allah‘ım saçını tıraş edenlere mağflret et,diye dua etti. Sahabeler : Saçlarını kısaltanlara da dediler. Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem : Ey Allah‘ım saçını tıraş edenlere mağflret et, diye dua etti. Sahabeler : Saçlarını kısaltanlara da dediler. Rasulullah bu duayı üç kere söyledi (sonra) : Saçlarını kısaltanlara da mağfiret et, dedi.”

 

Buhari 1728-Ter:1634 Müslim 1302/320 İbni Mace 3043 Beyhaki 9579 Ahmed 2/231 Albani 4/285-el-İrva

 

“ … Yahya b. Husayn nenesinden rivayet etti : 0 kadın veda haccında Nebi s.a.v’den saçlarını tıraş edenlere üç kere dua ettiğini, saçlarını kısaltanlara da bir kere dua ettiğini işitmiştir...”

 

Müslim 1303/321 Tayalisi 1655 Ahmed 4/70

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi :Rasulullah s.a.v Hacda kadınlara başını tıraş etmek yoktur. Kadınlara sadece saçlarını kısaltmak vardır, buyurdu.”

 

Ebu Davud 1985 Darimi 2/64 Tabarani 13018-m.Kebir Dare kutni 2/271 Beyhaki 5/104 Albani 605-es-Sahiha


Şeytan Taşlama, Kurban Kesme, Tıraş Olma gibi Fiilleri hataen önce Veya Sonra Yapmanın Mahzursuz Olduğu Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v’e veda haccında Mina’da kurban kesmek, tıraş olmak, cemre taşlamak - gibi yanlışlıkla bu fiillerden bazısını - öne geçirmek bazısını geri bırakmak hakkında sorulduğunda Nebi s.a.v : Hiç bir darlık yok,buyurmuştur.”

 

Buhari 1734 -Ter :1638 Müslim 13071334 Ebu Davud 1983 Nesei 3067 İbni Mace 3050 İbni Hibban 3876 Tabarani 11350-M.Kebir Beyhaki 5/143 Beğavi 1964 Ahmed 1/216

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Bir adam Nebi’ye : Ben cemreye taş atmadan önce Kabe’ye farz olan ziyaret tavafını yaptım dedi. Nebi :Hiçbir darhk yok, buyurdu. Bir kimse de : Ben kurbanımı kesmeden önce başımı tıraş ettim dedi. Nebi sallallahu aleyhi ve selem : Hiçbir darlık yok, buyurdu. Başka biri daha : ben cemreye taş atmadan kurbanımı kestim dedi. Nebi s.a.v : Hiçbir darlık yok,buyurdu ...”

 

Buhari : 1722-Ter: 1630

 

“ … Abdullah b. Amr şöyle dedi : Rasulullah s.a.v veda haccında insanlar sorup öğrensin diye durdu. Yanına biri gelip : Bilmeden kurban kesmeden önce tıraş oldum dedi. Rasulullah s.a.v : Kurbanını kes hiçbir darlık yoktur, buyurdu. Başka biri gelip: Bilmeden, taş atmadan önce kurban kestim, dedi. Rasulullah :Taş at hiçbir dartık yoktur,buyurdu. Nebi ( taş atmak, kurban kesmek, tıraş olmak, tavaf etmek gibi ) öne alınmış veya geriye bırakılmış ibadetle ilgili her hangi bir soruya cevabında mutlaka :Yap hiçbir darlık yoktur,buyuruyordu. “

 

Buhari 83-Ter:241 Müslim 1306/327 Malik 1/421 Ebu davud 2014 Darimi 2/64-65 Tirmizi 916 İbni Mace 3051 İbn Carud 487 İbni Hibban 3877 Tayalisi 2285 Humeydi 580 Beyhaki 5/140-141 Beğavi 1963 Ahmed 2/192

 

Kurbanlık ve Onu Taklit Etme Babı :

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Ben Nebi s.a.v’in kurbanlıklarının gerdanlıklarını büktüm. Sonra Nebi onları kurbanlık alameti yaptı ve onlara gerdanlıklar taktı. Sonra Nebi bu hayvanları Kabe’ye gönderdi...”

 

Buhari 1699-Ter:1 613 Müslim 1321/359 Ebu Davud 1757 Nesei 2782 İbni Mace 3098

 

“ … Misver b. Mahreme ve Mervan b. Hakem şöyle dediler : Nebi s.a.v Hudeybiye vaktinde Medine’den yüzer kişilik on kadar sahabe içinde yola çıktı. Zu’l-Huleyfe’de oldukları zaman Nebi hediye kurbanlığına gerdanlık taktı, nişanladı ve umre niyetiyle ihrama girdi.”

 

Kurbanı Kesme, Ondan Yeme ve Tasadduk Etme Babı :

 

“ … Cabir r.a şöyle dedi:  “....... Rasulullah s.a.v sonra kurban kesme yerine gitti. Kurban edilmek üzere hazırlanmış yüz deveden altmış üç tanesini kendi eliyle kesti. Sonra bıçağı Ali’ye verdi. 0 da geri kalan develeri kesti. Ali’yi kendi kurbanında ortak etmişti. Sonra her bir deveden bir parça et alınıp pişirilmesini emretti. Onlar bir tencereye konuldu ve pişirildi. Rasulullah ile Ali onların etlerinden yediler ve suyundan içtiler. Sonra Rasulullah devesine binerek Mekke’ye geldi ve beyt’i ifada ta vafı yaptı...”

 

Müslim 1218/147 Ebu Davud 1905 Nesei 2711 İbn Carud 465-469 İbni Mace 3074 İbni Hibban 3944 Beyhaki 8827 Ahmed 14447 Albani 1017

 

“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Biz Mina’da kurbanlık develerimizin etlerinden üç günden fazla yemezdik. Nebi s.a.v bize ruhsat verdi ve : Kurban etlerinizi yiyiniz ve azık yapınız,buyurdu. Biz de ondan yedik ve azık yaptık.”

 

Buhari 1719-Ter:1628 Müslim 1972/29

 

“ … Ali b. Ebi Talib r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v kurbanlıklarına nezaret etmemi, etlerini, derilerini ve çullarını tasadduk etmemi ; kasaba bunlardan bir şeyi ücret olarak vermememi bana emretti ve şöyle buyurdu : Biz ona ( kesim ücretini ) kendi yanımızdan veririz. “

 

Müslim 1317/348 Buhari 1717-Ter; 1625 Ebu Davud 1769 İbni Mace 3099 İbn Carud 483 Albani 1161-el-İrva

 

Kurbana Birden Çok Kişilerin Ortak Olması Babı :

 

“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Biz Rasulullah s.a.v ile beraber hac niyetiyle telbiye getirerek yola çıktık. Nihayet Rasulullah bizden her yedi kişinin ortaklaşa bir deve yahut bir sığır kurban etmemizi emretti.”

 

Müslim 1318/351 Ahmed 3/291-293 Albani 4/253-el –irva

 

“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Biz Hudeybiye senesindeRasulullah s.a.v  ile beraber deveyi yedi kişi adına, sığırı yedi kişi adına kurban ettik.”

 

Müslim 1318/350 Malik 2/486 Ebu Davud 2809 Tirmizi 904 Darimi 2/78 İbni Mace 3132 Beyhaki 5/168 Albani 4/253-el-İrva

 
“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Biz Rasulullah s.a.v ile beraber iken umre ile temettu haccı yapıyorduk. Bir sığırı yedi kişi adına müşterek olarak kesiyorduk.”

 

Müslim 1318/355 Ebu Davud 2807 Nesei 4405 İbn Carud 479 İbni Huzeyme 2/287-288 Beyhaki 5/295 Ahmed 14269

 

İfada ( Dönüş ) Tavafı Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi :Rasulullah s.a.v birinci kurban kesme gününde ifada tavafını yapar sonra döner öğlen namazını Mina’da kılardı...... ”

 

Müslim 1308/335 Ebu Davud 1998 İbn Carud 486 Hakim 1/475 Beyhaki 5/144 Ahmed 2/34

 

Gerektiğinde Tavaf Esnasında Konuşma Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v Kabe’yi tavaf ederken elini başka birinin eline bir kayışla - yahut bir iple - bağlamış bir insanın yanından geçti. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem kendi eliyle bu bağı kopardı ve : Bu insanı eliyle güt, buyurdu.”

 

Buhari 1620-Ter:1551-1552

 

“ … İbni Abbas r.a’dan Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Beytin etrafını tavaf etmek namaz kılmak gibidir. Ancak siz tavaf ederken konuşursunuz. Sizden tavafta kim konuşursa sadece hayır konuşsun.”

 

Tirmizi 960 Darimi 2/44 İbni Huzeyme 2739 İbni Hibban 998-el-Mevarid İbn Carud 461 Ebu Nuaym 8/128-el-Hilye Hakim 1/459-21267 Beyhaki 5/85 Albani 121-el İrva

 

Kadınların Beyt’i Tavaf Etmesi Babı :

 

“ … İbni Cureyc şöyle dedi : Bana Ata b. Ebi  Rebah haber verdi : İbni Hişam ( hac emirliği sırasında ) kadınların erkeklerin beraberinde tavaf etmelerini menettiği zaman Ata, İbni Hişam’a Nebi’nin kadınları erkeklerin beraberinde tavaf etmiş oldukları halde, sen bu kadınları nasıl menedersin ? demiştir. İbni Cureyc dedi ki : Ben Ata’ya : Kadınların erkeklerin beraberinde yaptıkları tavafları, hicap ayetinin inişinden sonra mı, yoksa önce miydi ? dedim. Ata : Evet, ömrüme yemin olsun, ben hicap ayetinden sonra o kadınların, erkeklerin beraberinde tavaf ettiklerine eriştim dedi. İbni Cüreyc dedi ki : Ben Ata’ya : Kadınlar erkeklere nasıl karışırlar ? dedim. Ata : Kadınlar erkeklere karışmazlardı. Aişe r.anha erkeklerden ayrı bir yerde tavaf eder ve erkeklere karışmazdı. Aişe ile beraber tavaf eden bir kadın, Aişe’ye : Ey müminlerin annesi ! Haydi yürüde Hacerü’l-Esved’e el sürüp isti’lam edelim dedi. Aişe ona : Benden ayrıl dedi ve ( el sürmek suretiyle ) isti’lamdan çekindi. Aişe ve arkadaşları geceleyin tanınmaz halde çıkarlar ve erkeklerin beraberinde tavaf ederlerdi. Fakat bu kadınlar Beyt’in içine girdiklerinde, oradan çıkacakları vakte kadar, erkekler Beyt’ten çıkarılmış olduğu halde içeride ibadetle kaim olurlardı dedi...... ”

 

Buhari 1618.Ter : 1550

 

Sabah Ve İkindiden Sonra Tavaf Yapma Babı :

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Bazı kimseler sabah namazından sonra Beyt’i tavaf ettiler, sonra da bir vaizin huzurunda oturdular. Nihayet güneş doğduğu zaman kalkıp namaza koyuldular. Bunun üzerine Aişe : Oturdular, oturdular da  namaz kılmak mekruh olan şu vakitte kalkmış namaz kılıyorlar, dedi.”

 

Buhari 1628.Ter : 1558

 

“ … Abdulaziz b.Rufey şöyle dedi : Ben Abdullah b. Zübeyr r.a’yu gördüm. 0 fecr namazından sonra tavaf eder sonra da iki rekat namaz kılardı...”

 

Buhari : 1630 -Ter:1559

 

Tavafı Hicrin Gerisinden Yapma Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Ey insanlar, benim size söyleyeceğim şeyleri iyi işitin ve size söylediğim şeyleri bana tekrar işittirin. Gidip de İbni Abbas şöyle dedi, İbni Abbas böyle dedi demeyin. Herkim Beyt’i tavaf edecekse, Hicr’in arkasından tavaf etsin. Oraya Hatim diye isim vermeyin. Çünkü cahiliye devrinde bir kimse orada yemin ederdi, peşinden oraya kamçısmı, yahut ayakkabısını, yahut da yayını atardı.”

 

Buhari 3848.Ter : 3600

 

Teşrik Günlerini Mina’da Geçirme Ve Sikaye İşleri Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Abbas b. Abdulmuttalib r.a hacılara zemzem suyu dağıtmak için Mina gecelerinde Mekke’de kalmak üzere Rasulullah s.a.v’den izin istedi. Rasulullah s.a.v de ona izin verdi.”

 

Buhari 1634-Ter : 1560 Müslim 1315/346 Ebu Davud 1959 İbni Mace 3065 İbn Carud 490 Beyhaki 5/153 Ahmed 2/19-28-88

 

“ … Bekir b. Abdullah el-Müzeni Şöyle dedi : Ben İbni Abbas ile beraber Kabe’nin yanında oturuyorduk. Ona bir bedevi geldi ve : Ne oluyor ki, ben sizin amca oğullarınızın halkı bal şerbeti ve süt ile suladıklarını gördüm. Oysa siz insanları hurma şerbeti ile suluyorsunuz. Acaba bu durum sizdeki - fakirlik sebebiyle - ihtiyaçtan mı, yoksa cimrilikten mi ? dedi. İbni Abbas : Allah’a hamd olsun, bizde hiçbir ihtiyaç ve hiçbir cimrilik yoktur. Nebi s.a.v devesine binili, arkasında Usame olduğu halde geldi ve su istedi. Biz de kendisine bir kap şerbet verdik. 0 da bunu içti, fazlasınıda arkasındaki Usameye içirdi. Sonra : Güzel yaptınız, iyi yaptınız, böyle yapınız, buyurdu. Artık biz Rasulullah s.a.v’in emrettiği şeyi değiştirmek istemiyoruz, dedi .“

 

 Müslim 1316/347 Ebu Davud 2021 Ahmed 11369

 

Mina’da Namazları Kasr Etme Babı :

 

“ … Harise b. Vehb şöyle dedi :Nebi s.a.v Mina’da emin olduğu halde bize namazları ikişer rekat kıldırdı.”

 

Buhari 1083 -Ter:1054 Müslim 694

 

“ … Abdurrahman b. Yezid şöyle dedi : Osman b. Affan r.a bize Mina’da namazı dört rekat olarak kıldırdı. Bu durum İbni Mesud’a söylendiğinde 0 : İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun, dedi. Sonra da : Rasulullah’ın arkasında Mina’da iki rekat kıldım. Ebu Bekir’in arkasında Mina’da iki rekat kıldım. Ömer b. el-Hattab’ın arkasında Mina’da iki rekat kıldım. Ah, nasibim o dört rekat olacağına keşke kabul olmuş iki rekat alsaydı, dedi.”

 

Buhari 1084 -Ter : 1055 Müslim 695

 

Veda Tavafı Babı :

 

“ … İbni Abbas şöyle dedi : İnsanlar hac sonunda her tarafa dağılırlardı. Rasulullah s.a.v :Sizden hiç kimse son olarak Beyt‘i tavaf etmeden dağılmasın,buyurdu.”

 

Müslim 1327/379 Ebu Davud 2002 Darimi 2/72 İbn Carud 495 İbni Huzeyme 2999-3000 İbni Hibban 3897 Humeydi 502 Tabarani 1986-M. Kebir Beyhaki 5/161

 

“ … Enes b. Malik şöyle dedi : Nebi s.a.v Mina’dan hareket edip Muhassab mevkiine geldi ve burada öğle, ikindi, akşam, yatsı namazlarını kıldı. Sonra bu Muhassab’da biraz uyudu. Daha sonra binitine binip Beyt’e doğru hareket etti ve Beyt’e veda tavafı yaptı...”

 

Buhari 1756.-Ter : 1659 İbn Carud 493 İbni Huzeyme 2980


İfada Tavafı Yaptıktan Sonra Hayız Olan Kadınlardan Veda Tavafının Kalkması Babı 

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : insanlar hac - amellerinin sonuncusu olarak - Beyt’i ( veda ) tavafı yapmakla emrolundu. Ancak bu veda tavafı hayız halindeki kadınlara hafifletildi ( onlara vacip kılınmadı ).”

 

Buhari 1755-Ter: 1658 Müslim 1328/380 Beyhaki : 9746

 

“ … Aişe r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v hacdan dönerken Mina’dan Mekke’ye doğru hareket etmek istedi. Bu sırada Safiyye’yi çadırının kapısında dertli ve hüzünlü bir halde gördü. Çünkü Safiyye hayız olmuştu. Bunun üzerine Nebi, Kureyş lehçesiyle :Akra halka Sen bizi yolumuzdan alıkoyacaksın, buyurdu. Sonra :Sen kurban kesme günü ziyaret tavafı yaptın mı ?, buyurdu. Safiye : Evet yaptım dedi. Nebi s.a.v :Öyleyse haydin hareket ediyoruz,buyurdu.”

 

Buhari 6157-Ter : 6119-6120 Müslim 1211/387 Darimi 2/68 İbni Mace 3073 Beyhaki 9755 Ahmed 6/122 Albani 4/261-el-İrva

 

Muhacirlerin Hacdan sonra Mekke’de İkameti Babı :

 

“ … Ömer b. Abdulaziz, Nemir’in kız kardeşinin oğlu Salib’e sorup : Sen Muhacirlerin Mekke’de ikameti hakkında ne işittin, dedi. Salib b. Yezid ona : Ben el-Ali b. Hadrami’den : Rasulullah s.a.v :Sader tavafından sonra Muhacirler için Mekke‘de üç gece oturma ruhsatı vardır, buyurdu, dediğini işittim dedi.”

 

Buhari 3933-Ter:3688 Müslim 1352/442 Ebu Davud 2022 Nesei 1453 Tirmizi 949 İbni Mace 1073 İbni Hibban 3907 Humeydi 844 Tabarani 18/171-M. Kebir Beyhaki 3/147 Ahmed 4/339

 

İhsar Babı :

 

Allah-u teala şöyle buyuruyor :

 

{ Allah için hac ve umreyi tamamlayın. Eğer ( düşman veya başka bir engelle ) çevrilmiş olursanız kolayınıza gelen kurbanı ( gönderin ). Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin... } Bakara : 196

 

“ … Nafi Şöyle dedi : Abdullah ve Salim babaları İbn Ömer ile ( Hacac’ın İbni Zübeyr ile savaşmak için Mekke’ye geldiğini bu sebeple seninle Beyt’in arasında engel olacağını sanıyoruz şeklinde ) konuştular. İbni Ömer : Biz Hudeybiye senesinde Nebi ile beraber umre yapıcılar olarak yola çıktık. Kureyş kafirleri, Beyt’in berisinde ona ulaşmamıza engel oldular. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v kurbanlık develerini kesip başını tıraş ederek ihramdan çıktı, dedi.” 

Buhari 1812 Ter : 1704

 

“ … Nafi şöyle dedi : İbni Ömer, Haccac’ın İbni Zübeyr ile savaşmak için Mekke’ye geldiği yıl hac yapmak istedi. Kendisine : İnsanlar arasında bir harp vardır, biz onların seni hac’dan menedip çevireceklerinden korkuyoruz, denildi. İbni Ömer : { And olsun Allah Rasulünde sizin için ( uyulacak ) en güzel örnekler vardır. [ Eğer Beyti ziyaretten men edilirsem ben de Rasulullah’ın yaptığı gibi yaparım. Ben sizleri şahid yapıyorum ki, ben umre yapmayı kendime vacip kıldım, dedi. Sonra yola çıktı. Nihayet ( Zu’l-Huleyfe’nin önündeki ) Beyd mevkiine ulaştığı zaman : Hac ile umrenin hali ( engel sebebiyle ihramdan çıkışın mubahlığında ) farksız bir şeydir. Dolayısıyla, ben sizleri şahit kılıyorum ki, ben umremle beraber haccı kendime vacib kıldım, dedi. Yolda Cuhfe yakınındaki Kudeyd mevkiinden satın aldığı kurbanı hediye kurbanı olarak sevk etti. Bu tek kurban üzerine ziyade yapmadı. İhramın haram kıldığı suçlardan hiç birini işlemediği için başka kurban kesmedi. Arada ihramdan çıkmadı, ihramdan dolayı haram olan fillerin hiç biri kendisine helal olmadı, tıraş olmadı, saçını kısaltmadı. Nahr günü olunca kurbanını kesti, tıraş oldu ve ifada tavafını yaptı. İbni Ömer nahr günü yaptığı bu ilk tavafla hac ve umre tavafını eda ettiği görüşünde bulunuyordu. Rasulullah s.a.v’in de böyle yaptığım söylerdi.”

 

Buhari 1640-Ter:1565 Müslim 1230/182 Malik 1/360 Nesei 2745 İbni Huzeyme 2743-2746 İbni Hibban 3998 Beybaki 5/215

 

Hacda Tevazu Babı :

 

“ … Sumame b. Abdullah b. Enes şöyle dedi : Eneb b. Malik cimri olmadığı halde, deve semeri üzerine binmiş olarak hac etti. Ve Rasulullah’ın da binit devesi azığını ve eşyalarını taşıdığı halde devesinin semeri üzerine binip hac ettiğini rivayet etti.”

 

Kadın ve Çocukların Haccı Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a Nebi s.a.v’den şöyle derken işitmiştir : Hiçbir erkek mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın. Hiçbir kadın da beraberinde mahremi olmaksızın yolculuk etmesin.Bunun üzerine bir adam ayağa kalkarak : Ya Rasulallah ! Ben şöyle şöyle bir savaşa yazılmıştım, kadınım da hac etmek için yola çıkmıştı, dedi. Rasulullah : Sen de git kadınınla beraber hac et, buyurdu.”

 

Buhari : 2803 - 1862 Müslim 1341/424 İbni Huzeyme 2529 ibni Hibban 3757 Ahmed 1/222


“ …
 es-Saib b. Yezid şöyle dedi :Ben yedi yaşında iken Rasulullah s.a.v’in beraberinde bana hac yaptırıldı.”

 

Buhari : 1858-Ter:1743

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v Revha da bir kafile ile karşılaştı : Bunlar kimlerdir,buyurdu. Onlar : Müslümanlarız, dediler ve ya sen kimsin ? dediler. Rasulullah : Ben Allah’ın Rasulüyüm, buyurdu. Bunun üzerine bir kadın küçük bir çocuğu kaldırarak : Ya Rasulallah, Bunun için hac var mıdır ? dedi. Rasulullah : Evet, ona hac sana da ecir vardır, buyurdu.”

 

Müslim 1336/409 Malik 1/422 Ebu Davud 1736 İbn Carud 411 İbni Huzeyme 3049 İbni Hibban 3797 Humeydi 504 Tayalisi 3707 Tabarani 12176-M. Kebir Beğavi 1853 Ahmed 1/219

 

Aciz ve Ölen Kimse Yerine Hac Yapma Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Fadi b. Abbas Rasulullah s.a.v’in terkisinde idi. Hasam’dan genç bir kadın Rasulullah’a geldi. Fadl ise kadına, kadın da Fadl’a bakmaya başladı. Nebi s.a.v’de Fadl’ın yüzünü başka tarafa çevirdi. Kadın : Ya Rasulallah, Allah’ın kulları üzerindeki hac farzı, babam çok ihtiyar iken erişti. 0 deve üzerinde sabit duramaz bir haldedir. Ben onun yerine hac edebilir miyim ? dedi. Rasulullah :Evet, onun yerine hac edebiirsin,buyurdu. Bu olay veda haccı esnasında vaki oldu.”

 

Buhari 1443 Müslim 1334/407   Ebu Davud 1809 Nesei 2640 Darimi 2/3940 Tirmizi 928 İbni Mace 2907 İbni Huzeyme 3031-3036-3039 İbni Hibban 3989    

 

“ … İbin Abbas r.a şöyle dedi : Cuheyne kabilesinden bir kadın Nebi’yi geldi ve : Annem hac yapmayı adamıştı, ancak hac yapamadan öldü. Şimdi ben onun yerine hac edebilir miyim ? dedi. Nebi : Evet, onun yerine hac edebilirsin. Şayet annenin bir borcu olsaydı sen annenin bu borcunu öder miydin ? Ne dersin ? Allah’ın hakkını da ödeyip yerine getiriniz. Allah hakkı eda edilmeye herkesten daha layıktır, buyurdu. Bu veda haccı esnasında vaki olmuştur.”

 

Buhari : 1739-1740 Nesei 2632 İbn Carud 501 Tayalisi 2621 Ahmed 1/239-345  İrva : 993

 

Veda Haccındaki Hutbe Babı :

 

“ … Ebu Bekir r.a şöyle tahdis etti : Nebi s.a.v nahr günü hitap ederek şöyle buyurdu :

 

- Ey insanlar, zaman Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü ilk vaziyetine dönmüştür. Bir sene on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Üçü peş peşe olan ; zü‘l-ka‘de, zü‘l-hicce ve muharremdir. Dördüncüsü Mudar’ın ayı olan recebdir. 0 cumada’l ahir ile şaban ayları arasındadır. Bu ay hangi aydır? , buyurdu. Biz :

- Allah ve Rasulü daha iyi bilir dedik. Rasulullah sukut etti. Biz, Rasulullah bu ay’a eski adından başka bir ad verecek zannettik. Sonra:

- Zü‘l-hicce ayı değil midir ?buyurdu. Biz :

- Evet zü’l-hiccedir, dedik. Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem :

- Bu belde hangi beldedir ?buyurdu. Biz :

- Allah ve Rasulü daha iyi bilir dedik. Rasulullah sustu. Nihayet biz, Rasulullah Mekke’ye yeni bir isim verecek zannettik. Sonra Rasulullah s.a.v :

- Bu belde Mekke beldesi değil mi ? buyurdu. Biz :

- Evet Mekke’dir dedik. Rasulullah :

- Bu gün hangi gündür ? buyurdu. Biz Allah ve Rasulü daha iyi bilir dedik. Rasulullah s.a.v yine sukut etti. Nihayet biz, ona adından başka bir isim verecek zannettik. Rasulullah :

- Bu gün nahr günü değil midir ?buyurdu. Biz :

- Evet nahr günüdür, dedik. Rasulullah s.a.v :

- Hiç şüphesiz bu ayınızda, bu beldenizde bu gününüzün haram olduğu gibi, birbirinize kanlarınız, mallarınız  - Muhammed : Zannederim ki şunu da buyurdu demiştir - ve namuslarınız haramdır ve her türlü tecavüzden koruma altındadır. Muhakkak ki sizler Rabb‘inize kavuşacaksınız. 0 zaman Rabb‘iniz sizlere bütün işlerinizden soracaktır. Ey insanlar, dikkat edin ! Benden sonra sapıklar olarak birbirinizin boynunu vuracak hale dönmeyin. Ey insanlar dikkat edin ve bu söylediklerimi burada hazır bulunanlar, burada hazır bulunmayanlara tebliğ etsin. Kendisine tebliğ edilen bazı kimseler, burada bulunup işiten kimselerden daha iyi anlayıp öğrenebilir...”

 

Buhari : 4406.Ter : 4096.4097 Müslim : 1679

 

“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Mina’daki hitabında şöyle buyurdu :

- Bu günün hangi gün olduğunu biliyor musunuz ? Sahabeler :

- Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Nebi  s.a.v :

- Şüphesiz bu haram bir gündür, peki bu belde hangi beldedir ?buyurdu. Sahabeler :

- Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Bunun üzerine Nebi s.a.v :

- Haram beldedir. Peki bilir misiniz bu ay hangi aydır,buyurdu. Sahabeler :

- Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Bunun üzerine Nebi s.a.v :

- Bu Ay haram ay’dır, buyurdu ve sonra devamla : Şüphesiz Allah kanlarınızı, mallarınızı, ırzlarınızı bu ayınızda, bu beldenizde, bu gününüzün haramlığı gibi birbirinize haram etmiştir,buyurdu.....”

 

Buhari : 4.c.1645.s


“ …
 Cabir r.a şöyle dedi : Kurban kesme günü Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bize hitap edip şöyle buyurdu :

- Hürmet bakımından hangi gün daha büyüktür ? Sahabeler :

- Bu, kurban kesme günümüzdür, dediler. Rasulullah :

- Hürmet bakımından hangi ay daha büyüktür ? Sahabeler :

- Bu ( İçerisinde hac yaptığımız ) ayımızdır, dediler. Rasulullah :

- Hürmet bakımından hangi belde daha büyüktür ? Sahabeler :

- Bu beldemizdir, dediler. Rasulullah :

- Şüphesiz ki, kanlarınız ve mallarınız, bu beldenizde, bu ayınızda bu gününüzün haramlılığı gibi, sizlere haramdır. Bunu sizlere tebliğ ettim mi ?, Sahabeler : Evet tebliğ ettin, dediler. Rasulullah : Ey Allah’ım şahid ol buyurdu.”

 

Ahmed 14994

 

“ … Cabir r.a Şöyle dedi : “...... Rasulullah Müzdelife’den geçip Arafat’a geldi. Çadırını Nemire’de kurulmuş halde buldu ve oraya indi. Güneş batıya meyledince devesi Kasva’nın getirilmesini emretti. Kendisi için Kasva’nın üzerine semeri kondu. Sonra Arafat vadisi nin ortasına geldi. Orada insanlara bir hutbe irad ederek şunlan söyledi :

 

“ Şüphesiz kanlarınız ve mallarınız, bu beldenizde, bu ayınızda bu gününüzün haramlılığı gibi sizlere haramdır. Dikkat ediniz, cahiliye işlerinden olan her şey ayaklarımın altındadır, lağv edilmiştir. Cahiliy’e devrinde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır. Kan davalarımızdan ilk kaldırdığım kan davası Rabia b. el-Haris‘in kan davasıdır. 0 Sa‘d oğullarında çocuğu için süt annesi aramakta iken Huzeyl onu öldürmüştü. Cahiliye faizi de kaldırılmıştır. Faizlerimizden ilk kaldırdığım faiz Abdulmuttalib b. Abbas‘ın faizidir. 0 tamamıyla geçersiz kılınmıştır. Kadınlar hakkında Allah‘tan korkun. Çünkü sizler onları Allah’ın emanı ile aldınız ve ferclerini Allah’ın kelimesiyle helal kıldınız. Sizin onlar üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız kimselere döşeklerinizi çiğnetmemeleridir. Eğer bunu yaparlarsa onları hafifçe dövün. Onların sizin üzerinizdeki hakları da maruf yönüyle yedirilmeleri ve giyindirilmeleridir. Ben size öyle bir şey bıraktım ki eğer ona sıkı tutunursanız ondan sonra asla dalalete düşmezsiniz. 0, Allah’ın Kitabıdır. Sizler benden sorulacaksınız. 0 vakit ne diyeceksiniz ? Senin tebliğ ettiğine, vazifeyi ifa ettiğine ve nasihat eylediğine kesin şehadet ederiz dediler. Bunun üzerine Rasulullah şehadet parmağım semaya doğru kaldırıp insanlara göstererek üç defa : Şahid ol ya Rab, şahid ol ya Rab dedi...”

 

Müslim 1218/147 Ebu Davud 1905 Darimi 2/45 İbn Carud 465-469 İbni Mace 3074 Beyhaki 8827 Ahmed 14447

 

Umre’nin Meşruluğu Babı :

 

Allah : { Hac ve umreyi Allah için tamamlayın... } Bakara : 196buyurmaktadır.

 

Ramazanda Umre Yapmanın Fazileti Babı :

 

“ … İbni Abbas şöyle dedi : Nebi sallallahu aleyhi vesellem haccından döndüğü vakit, Ensar’dan Ummü Sinan’a : Seni hac etmekten men eden şey nedir ?, buyurdu. Ümmü Sinan kocasını kast ederek : Ebu Falanın iki devesi vardır. Bunlardan birine binip hacca gitti. Diğeri de bizim arazimizi suluyor dedi. Bunun üzerine Nebi : Ramazanda umre yapmak ( ecir yönünden ) benimle hac yapmaya bedeldir, buyurdu.”

 

Buhari 1863-Ter:1745 - 1782 Müslim 1256/221-222 Ebu Davud 1909 Nesei 2109) İbn Carud 504 İbni Mace 2993 İbni Huzeyme 3077 İbni Hibban 3700 Tabarani 11299.11322-M. Kebir Beyhaki 4/236 Ahmed 1/229

 

Rasulullah s.a.v Kaç Kere Umre Yaptı Babı :

 

“ … Enes r.a şöyle dedi :Rasulullah s.a.v dört kere umre yaptı. Veda haccı ile yaptığı umre müstesna diğer umrelerinin hepsi zü’l-ka’de ayında oldu. Hudeybiye senesinde zü’l-ka’de ayında bir umre, ertesi sene zü’l-ka’de ayında bir umre, Ciğrane’de Huneyn ganimetlerini taksim ettiği yerde zü’l-ka’de ayında bir umre ve bir de haccı ile beraber yaptığı umredir.”

 

Buhari 4148 Müslim  Ebu Davud 1994 Tirmizi 815

 

Mekke’ye Giriş ve Çıkış Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v Mekke’ye, Keda denilen Bethadaki Seniyyetu’l ulya mevkiinden girdi, çıkışta Kuda denilen Seniyyet’us-sufla’dan çıktı.”

 

Buhari : 1494 - 1575 Müslim 1257/223 Ebu Davud 1866 Nesei 2865 İbni Mace 2940

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Nebi s.a.v Mekke’ye geldiği zaman oraya Mekke’nin yüksek tarafından girdi. Çıkarken de oranın aşağı tarafından çıktı.”

 

Buhari 1495 Müslim 1258/224 Ebu Davud 1868-1869 Tirmizi 853

 

İhramsız Mekke’ye Giriş Babı :

 

“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Mekke’ye ihramsız olarak başında siyah bir sarık oldugu halde girdi….”

 

Müslim 1358/451 Ebu Davud 4076 Nesei 2869 Tirmizi 1735 İbni Mace 2277 Beyhaki 9842


Mekke’nin Haram belde Oluşu Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Mekke’yi fethettiği gün şöyle buyurdu :

 

“ Fetihten sonra hicret yoktur. Fakat cihad ve niyet vardır. Cihada çağırıldığınız vakit hemen seferber olunuz. Şüphesiz bu Mekke beldesini Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri haram kılmıştır. Bu şehir, Allah’ın haram kılması sebebiyle kıyamete kadar haramdır. Şu muhakkak ki, benden önce burada savaş hiç kimseye helal olmamıştır. Benim için de bir gündüzün bir saatinden başkasında helal olmamıştır. Bu belde Allah’ın haram kılması ile kıyamet gününe kadar haramdır. Buranın dikeni kesilmez. Av hayvanı ürkütülmez, yitiğini, sahibini arayacak olan kimseden başkası el uzatıp alamaz, yeşil otları koparılmaz. 

 

Abbas : Ya Rasulallah ! İzhir bitkisi bu yasaktan müstesna olsun. Çünkü izhir, Mekke’lilerin demircileri ve evler için gereklidir, dedi. Rasulullah da : İzhir müstesnadır, buyurdu.”

 

Buhari 1834 –Ter : 1727 -1349 Müslim 1353/445 Ebu Davud 2018 Nesei 2874 İbn Carud 509 İbni Hibban 3720 Abdurrezzak 9713 Tabarani 10943-10944-M. Kebir Beyhaki 9944 Beğavi 2003 Ahmed 1/259-315-316

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Allah-u teala, Rasulüne Mekke fethini müyesser edince Rasulullah s.a.v insanlar içinde ayağa kalktı, Allah’a hamd ve sena etti, sonra şöyle buyurdu :

 

 Muhakkak ki Allah fili Mekke‘ye girmekten menetti. Rasulünü ve müminleri ise bir defa Mekke halkına musallat etti. Mekke benden önce hiç kimseye helal olmuyordu. 0 bir gündüzün bir saatinde benim için helal kılındı. Benden sonra da hiç kimse için helal olmayacaktır. Mekke‘nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yitiğini kimse alamaz, ancak sahibini bulmak için olursa bu müstesnadır. Her hangi bir kimsenin bir sahibi öldürülürse o, İki şeyden hangisi kendi hakkında daha hayırlı ise onu isteyebilir. Ya kendisine diyet verilir veya öldüren kimse kısasen öldürülür.

 

Abbas : Ya Rasulallah ! İzhir bitkisi bu yasaktan müstesna olsun. Çünkü biz izhiri kabirlerimizde ve evlerimizde kullanıyoruz, dedi. Rasulullah da :İzhir müstesnadır, buyurdu. Bunun üzerine Yemen ehlinden olan Ebu Şah ayağa kalktı ve : Bunları benim için yazınız ya Rasulallah, dedi. Rasulullah da :Bunları Ebu Şah için yazınız,buyurdu.....”

 

Buhari 2434.Ter : 2250 Müslim 1355/447 Ebu Davud 2017 Tirmizi 1405-2667 İbni Hibban 3715 Beyhaki 9843 Ahmed 2/238

 

Mekke’de Silah Taşımanın Haramlığı Babı :

 

“ … Cabir r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v’den işittim şöyle buyuruyordu : Sizden birinize Mekke‘de silah taşıması helal olmaz.”

 

Müslim 1356/449 İbni Hibban 3714 Beyhaki 5/155 Beğavi 2005

 

Kabe’nin İnşası Babı :

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Ben Nebi s.av’e hicr duvarı Beyt’ten midir, diye sordum. Nebi : Evet Beyt’tendir, buyurdu. Ben : Kureyş için ne mani vardı ki hicri Beyt’e girdirmediler, dedim. Rasulullah s.a.v : - Senin kavmin - Kureyş ‘in nafakası - maddi imkanları - noksan olup bunu yapmalarına imkan vermedi, buyurdu. Ben yine : Beyt’in kapısı neden bu kadar yüksektir, dedim. Rasulullah :Kavmin, dilediklerini oraya girdirmek dilediklerini oradan menetmek için böyle yaptılar. Eğer kavmin cahiliye devrine yakın ve gönüllerinde de istek olmamış olsaydı elbette Hicrin duvarını Beyt ‘e katar ve Beyt ‘in kapısını da yer seviyesine indirirdim ‘ buyurdu.”

 

Buhari : 4.c.1499 Müslim 1333/405 Darimi 2154 İbni Mace 2955 Beyhaki 5/89 el-İrva : 1106

 

“ … İbni Ömer Nebi’nin eşi Aişe’den şöyle tahdis etmiştir : Rasulullah  s.a.v Aişe’ye hitaben :Kavmin Kureyş Kabe‘yi bina ederlerken, İbrahim‘in koyduğu temelleri kısalttıklarını görmez misin ?, buyurdu. Ben : Ya Rasulallah, sen Kabe’nin duvarlarını İbrahim’in temelleri üzerine döndürmez misin ? dedim. Rasulullah : Kavminin zamanı kafirlik vaktine yakın olmasaydı muhakkak ben Kabe‘nin duvarlarını İbrahim‘in temelleri üzerine yapardım’buyurdu.”

 

Buhari 1583-Ter : 1498

 

Kabe’nin Yıkılışı Babı :

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v : Kabe‘yi Habeşlilerden iki cılız bacaklı bir kimse tahrib edecek, buyurdu.”

 

Buhari 1532 Müslim 2909/57 Nesei 2904 Humeydi 1146 İbni Hibban 6751 Ahmed 21310

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v : Kabe’yi yıkacak olan o apışık siyah Habeşliyi Kabe‘nin taşlarını birer birer koparır halde görür gibiyim, buyurdu.”

 

Buhari 1595-Ter: 1535 Ebu Yala 2537-2753 İbni Hibban 6752

 

 

Haceru’l-Esved’in Fazileti Babı :

 

“ … Abis b. Rabia şöyle haber verdi : Ömer r.a Hacerü’l-Esved’e geldi, onu öptü ve : Şüphesiz ben iyi biliyorum ki sen ne fayda ne de zarar vermez bir taşsın. Eğer Nebi s.a.v’in seni öptüğünü görmüş olmasaydım seni öpmezdim,demiştir.”

 

Buhari 1597-Ter:1536 Müslim 1270/250 Malik 1/367 Ebu Davud 1873 Nesei 2937 Tirmizi 860 Darimi 2152 İbni Mace 2943

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v : Hacerü‘l-Esved cennettendir, buyurdu.”

 

Nesei 2935 Ahmed 13946 Albani 3174-S. Cami

 

 Kabe’den Put ve Resimlerin Çıkarılması Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v Mekke’ye geldiğinde Kabe’ye girmeye imtina etti. Çünkü Kabe’nin içinde - sahte - ilahlar vardı. Rasulullah s.a.v bunların çıkartılmasını emretti. Onlar çıkartıldı. Sahabeler, İbrahim ve İsmail’in fal okları olduğu halde yapılmış suretlerini de dışarı çıkardılar. Rasulullah s.a.v : Allah bunları yapanları helak etsin. Allah‘a yemin olsun ki, onlar İbrahim ve İsmail‘in hiç fal oku atmadıklarını elbette iyi bilirler, buyurdu. Sonra Beyt’e girdi ve Beyt’in her tarafında Tekbir getirdi, ancak Beyt’in içinde namaz kılmadı.”

 

Buhari : 1601-Ter: 1539 Ebu Davud 2027 İbni Hibban 5861 Abdurrezzak 19485 Tabarani 11845-M.Kebir Hakim 2/550 Beyhaki 5/158 Beğavi 3214-3815 Ahmed 1/365

 

Kabe’ye Giriş ve Orada Namaz Kılma Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem beraberinde Usame b. Zeyd, Bilal ve Osman b. Talha el-Hacebi olduğu halde Kabe’ye girdiler. Osman b. Talha üzerlerine Kabe’nin kapısını kilitledi. Rasulullah içeri de bir müddet kaldı. Bilal dışarı çıktığı zaman ben Bilale Nebi  s.a.v içerde ne yaptı, dedim. Bilal :  Bir direği sol tarafına, bir direği sağ tarafına ve üç direği de arka tarafına aldı - Beyt o zaman altı direkli idi - sonra namaz kıldı dedi... “

İmam Buhari : Bana İsmail b. Ebu Uves, Malikten bu hadisi “ Bilal ….. iki direği de sağ tarafına aldı..... “ şeklinde rivayet etti dedi.”

 

Buhari 505-Ter: 582 Müslim 1329/388

 

 

 

Mushabda konaklama Babı :

 

“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi :Muhassab’da konaklama hac amellerinden bir amel değildir. Muhassab ancak Rasulullah s.a.v’in konakladığı bir yerdir.”

 

Buhari 1766-Ter:1665 Müslim 1312/341 Tirmizi 922

 

“ … Aişe r.anha şöyle dedi :Muhassab bir konaklama yeridir. Nebi s.a.v burada Medine’ye dönüş için çıkışının kolay olmasından dolayı konaklardı.”

 

Buhari 1765-Ter: 1665 Müslim 1311/339 Ebu Davud 2008 Tirmizi 923

 

İhramlı Kimse Hangi Hayvanları Öldürebilir Babı :

 

“ … Abdullah b. Ömer şöyle haber verdi : Rasulullah s.a.v : Beş nevi hayvan vardır, her kim ihramlı olduğu halde ( bile ) onları öldürdüğünde o kimseye hiçbir günah yoktur. Akreb, fare, yaralayıcı köpek, karga ve çaylak, buyurdu.”

 

Buhari 3315-Ter:3095-1826 Müslim 1199/76 Malik 1/356 Ebu Davud 1846 Nesei 2832 İbn Carud 440 İbni Hibban 3961 Humeydi 619 Beyhaki 5/209 Beğavi 1990 Ahmed 2/50-52-138

 

Mescid-i Haramda Kılınan Namazın Fazileti Babı :

 

“ … Cabir r.a dan Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : “... Mescid-i Haramda kılınan namaz onun gayri yerlerde kılınan namazdan yüz bin kat daha faziletlidir.”

 

Ahmed 3/343 İbni Mace 1406 İbni Hibban 1620 Tayalisi 1367 Albani 1129 ve 4/156-el-irva

 

Medine’nin Haramlığı ve Nebi’nin Ona Duası Babı :

 

“ … Abdullah b. Zeyd r.a’dan Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Şüphesiz İbrahim a.s Mekke‘yi haram belde kıldı ve Mekke için dua etti. İbrahim’in Mekke‘yi haram kıldığı gibi ben de Medine‘yi haram belde kıldım ve Medine için müddü ve sa‘ı hakkında İbrahim s.a’ın Mekke için yaptığı duanın benzeri ben de dua yaptım.”

 

Buhari 2129-Ter:1966 Müslim 1360/454 Ahmed 16446 Albani 1523-S. Cami

 

“ … Enes r.a şöyle tahdis etti : Nebi s.a.v : Medine şuradan şuraya kadar haram beldedir. Bu sahanın ağacı kesilmez, burada bidat çıkarılmaz. Kim bu Medine haramı içinde bir bidat çıkarırsa Allah‘ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun, buyurdu.”

 

Buhari : 1749 Müslim 1366/463 Heysemi 3/302 Ahmed 13540 Albani 6685-S. Cami

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : İnsanlar meyvelerin ilk olgunlaşanlarını gördükleri vakit onu Nebi s.a.v’e getirirlerdi. Rasulullah da bu ilk olgunlaşan meyveleri eline aldığında şöyle dua ederdi : Ey Allahım, meyvelerimizi bize mubarek kıl Medine‘mizde bize bereket ver, sa‘ımızda ve müddümüzde bize bereket ihsan et. Ey Allah’ım şüphesiz İbrahim senin kulun, halilin ve nebindir. Ben de senin kuun ve nebinim. İbrahim, Mekke için sana dua etti. Ben de onun Mekke için istediklerini ve on arın bir misli daha fazlası ile senden Medine için dua ediyorum. Ebu Hureyre dedi ki : Rasulullah bu duadan sonra ev halkından en küçük çocuğu çağırır ve bu ilk turfanda meyveyi ona verirdi.”

 

Müslim 1373/473 Nesei 304-el-Amel Tirmizi 3454 Darimi 2/106-107 İbni Mace 3329 İbni Hibban 3747 İbni Sunni 280

 

“ … Amir b. Sa’d babası tarikiyle şöyle tahdis etti : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Ben Medine‘nin iki kara taşlığı arasında ağaçlarının kesilmesini, av hayvanlarının öldürülmesini yasaklıyorum.Rasulullah ( Medine’den gidenler hakkında ) devamla : Medine kendileri için hayırlı bir vatandır eğer bilselerdi. Medine‘den hoşlanmadan onu terk eden bir kimse olursa, şüphesiz Allah Medine‘de ondan daha hayırlı olan birini bedel kılacaktır. Medine hayatının zorluklarına karşı sebat eden kimse için ben kıyamet gününde muhakkak bir şefaatçıvim - veya şahidim - ,buyurdu. ”

 

Müslim 1363/459 Beyhaki 9661 Beğavi 7/309 Ahmed 1573 Albani 1058-el-İrva

 

İman Medine’de Toplanır Ve Oraya Sığınır Babı :

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle tahdis etti : Rasulullah s.a.v :  Yılan kendi yuvasına toplandığı gibi, iman da Medine‘ye toplanacaktır’buyurdu.”

 

Buhari 1876-Ter: 1756 Müslim 147 İbni Hibban 3728 Ahmed 7851

 

Medine’de İkamet Etmeye Rağbet Etme Babı :

 

“ … Zübeyr’in azatlısı Yuhannis şöyle haber verdi : Ben Harra fitnesi zamanında Abdullah b. Ömer’in yanında oturuyordum. 0 esnada Abdullah’ın kadın azatlısı Abdullah’ın yanına gelip selam verdi ve : Ey Ebu Abdurrahman ! Ben Medine’den çıkmak istiyorum. Zaman bize çok şiddetlendi, dedi. Abdullah kadına : Otur ey ahmak. Ben Rasulullah’tan işittim : Medine’nin mihnet ve şiddetine sabreden kimse için ben kıyamet günü şefaatçi - veya şahid – olurum,buyuruyordu.”

 

Müslim 1377/482 Malik 2/885 Ahmed 2/113

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : Deccal, şark tarafından gelir. Onun kastı Medine’dir. Nihayet Uhud dağının arkasına iner. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına döndürürler. İşte orada helak olur,buyurdu.”

 

Müslim 1380/486 Tirmizi 2243 İbni Hibban 6810 İbni Mende 433-İman Beğavi 2023 Ahmed 21397

 

Medine İçindeki Pisliği Dışarı Atar Babı :

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu :Ben bir beldeye ( hicretle ) emrolundum ki, o belde diğer beldeleri yer. Oraya Yesrib diyorlar. Oysa orası Medine‘dir. Demirci körüğünün demirin kirini giderdiği gibi, Medine de şerli insanları dışına atar. 

 

Buhari 1871 -Ter: 1752 Müslim 1382/488 Malik 2/887 İbni Hibban 3723 Ahmed 2/332

 

“ … Cabir r.a şöyle haber verdi : Bir Arabi Rasulullah s.a.v ile İslam üzere beyat etti. Akabinde ona Medine’de sıtma hastalığı isabet etti. Bunun üzerine Arabi Rasulullah’a geldi ve : Ya Rasulallah, benim beyatımı geri döndür, dedi. Rasulullah bunu kabul etmedi. Sonra Arabi yine geldi ve : Ya Rasulallah, benim beyatımı geri döndür, dedi. Rasulullah yine kabul etmedi. Sonra yine geldi ve : Benim beyatımı geri döndür, dedi. Rasulullah yine kabul etmedi. Bunun üzerine o Arabi Medine’den çıkıp gitti. Rasulullah da : Medine demirci körüğü gibidir, değersizlerini dışarı atar, temizlerini de meydana çıkarır,buyurdu.”

 

Buhari 7211-Ter:7065-1883 Müslim 1383/389 Nesei 4196 Tirmizi 3920 İbni Hibban 3732 Ahmed 3/306-307

 

Medine’yi Kimler İstemez Babı :

 

“ … Ebu Hureyre şöyle dedi : Ben Rasulullah s.a.v’den işittim şöyle buyuruyordu : Bir vakit gelecek ki nesiller Medine‘yi şu üzerinde bulunduğu hayra rağmen terk edecekler. Medine‘de rızkını arayan afiyetteki hayvanlardan, yani canavar ve kuşların afiyetlilerinden başka kimse bulunmayacaktır. Medine‘ye en son gelen ve koyunlarına çığlık atıp giren, Müzeyne kabilesinden iki çoban olacaktır. Bunlar da Medine‘yi bomboş ıssız bir halde bulacaklar. Nihayet seniyetu’l -veda mevkiine vardıklarında bunlar da yüzüstü düşeceklerdir.”

 

Buhari : 1874 Ter : 1754 Ahmed 7196

 

Medine’nin Deccal Ve Veba’dan Korunması Babı :

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : Medine‘nin giriş çıkış yerlerinde melekler bulunmaktadır. Bu sebeple Medine‘ye taun hastalığı ve Deccal giremez, buyurdu.”

 

Buhari 1880-Ter:1 758 Müslim 1379/485 Malik 2/892 Ahmed 7238

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.av :  Deccal, şark tarafından gelir. Onun kastı Medine’dir. Nihayet Uhud dağının arkasına iner. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına döndürürler. İşte orada helak olur,buyurdu. “

 

Müslim 1380/486 Ebu Yala 6459 Beğavi 2023

 

“ … Enes b. Malik r.a’dan Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Mekke ve Medine müstesna her bir beldeyi Deccal kesin çiğneyecektir. Medine’nin giriş ve çıkış yerlerinden her bir yerde, orayı korumakta olan saf saf melekler vardır. Sonra Medine ahalisiyle beraber üç defa sarsılır ve Allah Medine’deki her kafir ve münafiğı Medine‘den dışarı çıkarıp atar,buyurdu.”

 

Buhari 1881-Ter:1758 Müslim 2943 Tirmizi 2243 Ebu Yala 2940 Beğavi 2022 Ahmed 13392

 

Medine’lileri Kandıran Kimsenin Günahı Babı :

 

“ … Sa’d r.a şöyle dedi : Ben Nebi s.a.v’den işittim : Medine ahalisine tuzak kuran herkes mutlaka tuzun su içinde eridiği gibi eriyecektir, buyurdu.”

 

Buhari 1877-Ter:1756 Müslim 1387/494 Ebu Yala 804 Beyhaki 5/197 Beğavi 2014 Ahmed 1/169-180

 

“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Ebu’I-Kasım s.a.v : Her kim Medine ahalisine bir kötülük etmek isterse o kimseyi tuzun suda erimesi gibi eritsin,buyurdu.”

 

Müslim 1386/492 Buhari 1756 İbal Mace 3114 İbni Hibban 3737 Humeydi 1167 Ebu Nuaym 9/42-Hilye

 

Medine’yi Sevme Babı :

 

“ … Enes şöyle dedi : Nebi s.a.v bir seferden geldiği zaman Medine’nin duvarlarını gördüğünde devesini salıverirdi. Eğer deveden gayri bir binit üzerinde binili ise, Medine‘ye sevgisinden dolayı biniti harekete geçirirdi.”

 

 Buhari 1886-Ter:1761-1802

 

“ … Ebu Humeyd es-Saidi r.a şöyle dedi : Biz Nebi s.a.v ile beraber Tebük savaşından döndük. Nihayet Medine’yi yukarıdan gördüğümüzde Nebi s.a.v : İşte Tabe, bu da Uhud’dur. Uhud bizi sever, bizim de kendisini sevdiğimiz bir dağdır,buyurdu.”

 

Buhari 4422-Ter:4122 -1481 Müslim 1392/503 Ahmed 23665 Albani 7011.S. Cami

 

Rasulullah s.a.v’in  Mescidinde Kılınan Namazın Fazileti Babı :

 

“ … Abdullah b. Zeyd el-Mazini r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v :Evimle minberim arasındaki yer cennet bahçelerinden bir bahçedir, buyurdu.”

 

Buhari 1195-Ter:1134 Müslim 1390/500 Nesei 694 Ahmed 16453

 

“ … Cabir r.a’dan Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : Benim mescidimde kılınan namaz - Mesci-i Haram müstesna - onun gayri yerlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir. Mescid-i Haramda kılınan namaz onun gayri yerlerde kılınan namazdan yüz bin namazdan daha faziletlidir.”

 

Ahmed 3/343-397  İbni Mace 1406 İbni Hibban 1620 Tayalisi 1367 Albani 1129-el-İrva

 

“ … Ebu Hureyre r.a’dan Rasulullah s.a.v şöyle dedi :Benim bu mescidimde kılınan namaz - Mescid-i Haram müstesna - ondan gayri yerlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir.”

 

İbni Mace 1404 Buhari 1190-Ter : 131 Müslim 1394/504 Nesei 693 Tirmizi 325 Darimi 1/330 Beyhaki 5/246 Ahmed 2/256 Albani 971-el-İrva

 

Kuba Mescidinde Kılınan Namazın Fazileti Babı :

 

“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v her cumartesi yürür - veya binili olduğu - halde Kuba mescidine gelirdi. İbni Ömer de böyle yapardı.”

 

Buhari : 1193-Ter:1133 - 1194 Müslim 1399/515 Nesei 69


TACUDDİN  EL  BAYBURDİ