ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣﻤﻦ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢ
Kur'an ve Sünnet

Çocuk Ve Hastaya Yapılan Dua'lar

ÇOCUKLARIN KORUNMASI İÇİN YAPILAN DUÂ:
 
(( أُعِيذُكُمَا بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ ))
 
146- Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-, Hasan ve Hüseyin’i, “Sizi, her şeytan ve haşereden, her kötü gözden, Allah’ın noksansız kelimelerine sığındırırım” diyerek sakındırırdı.[195]
 
HASTA ZİYÂRETİNDE HASTAYA YAPILAN DUÂ:
 
(( لاَ بَأْسَ طَهُورٌ إِنْ شَاءَ اللهُ ))
 
147- (2/1) “Zararı yok, inşaallah günahlarını temizler.”[196]
 
(( أَسْأَلُ اللهَ الْعَظِيمَ، رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ ))
 
148- (2/2) (Yedi kere) “Yüce Arş’ın Rabbi, Yüce Allah’tan sana şifâ vermesini dilerim.”[197]
 
HASTAYI ZİYÂRET ETMENİN FAZÎLETİ:
 
149- Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
 
((إِذَا عَادَ الرَّجُلُ أَخَاهُ الْمُسْلِمَ مَشَى فِي خِرَافَةِ الْجَنَّةِ حَتَّى يَجْلِسَ، فَإِذَا جَلَسَ غَمَرَتْهُ الرَّحْمَةُ، فَإِنْ كَانَ غُدْوَةً صَلَّى عَلَيْهِ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ حَتَّى يُمْسِيَ، وَإِنْ كَانَ مَسَاءً صَلَّى عَلَيْهِ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ حَتَّى يُصْبِحَ ))
 
“Bir kimse,müslüman kardeşini hastalığında ziyâret ederse, oturuncaya kadar cennet bağlarında yürür.Oturunca onu rahmet kaplar.Sabah ziyâret etmiş ise, akşamlayıncaya kadar yetmiş bin melek ona istiğfâr eder.Akşam ziyâret etmiş ise, sabahlayıncaya kadar yetmiş bin melek ona istiğfâr eder.”[198]
 
HAYATINDAN ÜMİT KESİLEN HASTANIN YAPACAĞI DUÂ:
 
(( اَللَّهُمَّ اغْفِرْليِ، وَارْحَمْنيِ، وَأَلْحِقْنيِ بِالرَّفِيقِ اْلأَعْلَى ))
 
150- (3/1)“Allahım! Beni bağışla ve bana merhamet eyle. Beni Refîk-i A’lâ’ya kavuştur.”[199]
 
151- (3/2) Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- vefâtı yaklaştığı zaman ellerini suya daldırıp yüzünü silmeye başlar ve şöyle derdi:
 
(( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، إِنَّ لِلْمَوْتِ لَسَكَرَاتٍ ))
 
 “Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Şüphesiz ki ölümün sekerâtı (kendinden geçirme halleri) vardır.”[200]
 
(( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَاللهُ أَكْبَرُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ،لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ،لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ،لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ ))
 
152- “Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.Allah en büyüktür.Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.O birdir.Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.O, birdir ve O'nun hiçbir  ortağı yoktur. Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.Mülk O’nundur, hamd da O’nadır.Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.Güç ve kuvvet ancak Allah’tandır.”[201]
 
VEFÂT ETMEK ÜZERE OLAN KİMSEYE TELKİNDE BULUNMAK:
 
153- “Kimin (ölmeden önce) son sözü:
 
(( لاَ إِلَهَ إِلاَّاللهُ ))
 
‘La ilâhe illallah’ (Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur) olursa, cennete girer.”[202]
 
BAŞINA BİR BELÂ GELEN KİMSENİN YAPACAĞI DUÂ:
 
(( إِنَّا ِللهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ، اللَّهُمَّ أْجُرْنيِ فيِ مُصِيبَتيِ، وَأَخْلِفْ ليِ خَيْراً مِنْهَا ))
 
154- “Şüphesiz ki biz, (mülk ve yaratılış olarak) Allah'a âitiz ve (âhirette) dönüşümüz yalnızca O’nadır.Allah’ım! Başıma gelen musibet sebebiyle bana ecir ver ve bana ondan daha hayırlısını bağışla.”[203]
 
VEFÂT EDENİN GÖZLERİNİ KAPATIRKEN YAPILAN DUÂ:
 
(( اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِفُلاَنٍ (بِاسْمِهِ) وَارْفَعْ دَرجَتَهُ فيِ الْمَهْدِيِّينَ، وَاخْلُفْهُ فيِ عَقِبِهِ فيِ الْغَابِرِينَ، وَاغْفِرْ لَنَا وَلَهُ يَا رَبَّ الْعَالَمِينَ، وَافْسَحْ لَهُ فيِ قَبْرِهِ وَنَوِّرْ لَهُ فِيهِ ))
155- “Allahım!Falanı (ölenin ismini söyler) bağışla.Hidâyete erenler arasında derecesini yükselt.Geride kalanlarına vekil ol.Ey âlemlerin Rabbi!Bizi ve onu bağışla.Kabrini genişlet ve onu orada nurlandır.”[204]


 




[195] Buhâri, (4/119), İbn-i Abbas –Allah ondan râzı olsun-, hadisi.
[196] Buhâri, bkz. Fethu’l-Bâri (10/118).
[197]  “Müslüman bir kul, eceli gelmemiş bir hastayı ziyâret eder ve yedi kere bu duâyı  derse, o hasta şifa bulur.” Tirmizi, Ebu Dâvud.  Bkz. Sahih-i Tirmizi (2/210), Sahihu’l-Câmi (5/180).
[198] Tirmizi, İbn-i Mâce, Ahmed. Bkz. Sahih-i İbn-i Mâce (1/244), Sahih-i Tirmizi (1/286). Merhum Ahmed Şâkir de sahih olduğunu söylemiştir.
[199] Buhâri, (7/10); Müslim, (4/1893).
[200] Buhâri, bkz. Fethu’l-Bâri, (8/144).
[201] Tirmizi, İbn-i Mâce. Elbâni, sahihtir der. Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/152), Sahih-i İbn-i Mâce (2/317).
[202] Ebu Dâvud, (3/190). Bkz. Sahihu’l-Câmi (5/432),
[203] Müslim, (2/632).
[204] Müslim, (2/634).

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol